PUŞKİN'İN ERZURUM YOLCULUĞU'NA KATILMAK

Dostoyevski, Puşkin bize gelecekten haber veren peygamberimizdir demiş.

Bu elçi yani Puşkin, Ruslar'ın 1829'da, Osmanlı'nın doğudaki toprakları üzerine yaptığı ve Erzurum'un fethiyle sonuçlanan sefere katılır. Tam 6 yıl sonra ise bu sefer sırasında tuttuğu notları alelacele bastırır.

Aceleyle çünkü

bu seferde olan bir Fransız diplomatı kitap yazmış, bu kitapta adı verilmeden ünlü bir şairin, bu savaşta destan konusu değil taşlama konusu bulduğunu söylemiştir. Çarla başı zaten dertte olan Puşkin de aceleyle hiç yayımlamayı düşünmediği yolculuk notlarını yayımlamış.* Kitabı okuyunca bir dağınıklık buluyorsunuz zaten. Ama buna rağmen tarihe düşülmüş güzel bir not Erzurum Yolculuğu.

Kitaba geçmeden Puşkin hakkında bir şeyler söylemek de lazım sanki. Puşkin'de bir siyah kanı olduğunu, melez olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım mesela. Puşkin'in bir dedesi, Çar'a Osmanlı padişahı tarafından  "hediye edilen" daha çocuk yaştaki siyahî İbrahim Hannibal'miş. Puşkin de bu dedesi gibi iri dudaklı, kıvır kıvır saçlıymış.

Puşkin'in hayatı tam bir roman. Bunu geçelim, son söz, çok yetenekli ve enerjik olup kabına sığamayan birçoğu, genç yaşında ölüp gitmiş sanat ve edebiyat dünyasında. Az ömrüne çok ve harikulade eserler sığdırmışlar. (Bu yüzden yavaşlık iyidir bence:))

Gelelim Erzurum Yolculuğu'na.

Çar'ın sıkı gözetimi altında tutulan "muhalif " soylumuz Puşkin, Çar'dan izin bile almadan, Kafkas ordusunda cezalı olarak bulunan diğer muhalif arkadaşlarını görmeye yola çıkar. Bu arada Kafkas ordusu seferine başlamıştır. Ordunun başındaki komutan dahil birçok subay onun arkadaşıdır.

Moskova'dan çıkıp Gürcistan, Ermenistan, Kars derken Erzurum'a kadar gelir, savaşı yakından takip eder. Sonra döner. 6 yıl sonra da - yukarıda yazdığımız sebepten- notlarını yayımlar.

Rusların ve Avrupalılar'ın Türklere ve diğer milletlere bakışlarını yakalayabiliyoruz bu notlarda. Fransız lakaplı olan Puşkin de kimi zaman bir Avrupalı gözüyle bakıyor. Yabani ve yoksul olark görülen Gürcüler, Ermeniler ve tabii Türkler vs. Muhtemelen de doğru ki bugün bu milletler halen geride. Zor bir coğrafya... Puşkin, Yezidilerle karşılaşmasını ve onlar hakkındaki bir yazıyı da paylaşıyor bu notlarında. Dönem hakkında bayağı ipucu elde ediyoruz.

Bu küçük hacimli kitabı okurken yakın tarihimizi unuttuğumu fark ettim. Biraz araştırdım. Konu edilen savaş 1828-1829 Osmanlı Rus Savaşı. Mora (Yunan) isyanını destekleyen Rusya, İngiliz ve Fransızlarla bir olup İyon Denizindeki Navarin Koyunda demirli bulunan Osmanlı- Mısır donanmasını yakıyor. Padişah 2. Mahmut. Yeniçerilerin yerine kurduğu Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu daha tam teşkilatlanamamış. Savaş başlıyor, iki cephede. Ruslar Eflak, Tuna vs. Avrupadan saldırıyorlar bir de doğudan. Sonuçta Kars, Erzurum alınıyor. Hatta Erzurum teslim oluyor. Savaş Edirne antlaşmasının imzalanmasıyla son buluyor...İmparatorluğun adım adım yıkılması. Tabii Osmanlıya imparatorluk denmemeliymiş, kimi tarihçiler öyle diyor. Keşke öyle olsaymış, yani emperyal. Belki bugün refah seviyemiz olurdu. Yok ya, sömürmek iyi değil, sömürülmek de.

Neyse, benden bu kadar. Au revoir.

*(Çevirmen  Z. Baştımar'ın önsözünden, Yaba Yayınları, 1993. Bu yayınevi 1961 Yenigün Yayıncılık basımını elden geçirerek basmış bu kitabı. İş Bankası yayınlarından belki tekrar okumak isterim, daha zengin görünüyor: https://www.iskultur.com.tr/erzurum-yolculugu.aspx  )

 


8 yorum:

  1. Teşekkürler. Hem tarih, hem sosyoloji hem de seyahat öğeleri var, tam benlik! Hemen listeme eklendi. Hiç duymadığım bir yayınevi (fakat belki bu benim yaşadığım coğrafya nedeniyle kendime ait bir kusurdur), çevirisi nasıldı? Sanırım ben İş Bankası Yayınları'nı tercih edeceğim ama bazı yerel yayınevleri iyi iş çıkardıklarında desteklemek lazım....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yayınevi halen faal mi bilmiyorum. Eşimin kitaplığında duruyordu. Kitapta Türkçe sorunu yoktu.Ama o dönem (1961)çevirmen daha Puşkin'in şiirlerinin çevrilmemiş olmasından yakınıyor. Yani Puşkin'in tanınmamasından. Ve İş Bankasının çevirisinde fazladan eklemeler var sanırım. Bence de İş Bankası yayınını alın:)

      Sil
  2. Puşkin hiç okumadım ben, Erzurum'a dek gelmiş olacağını ise hiç tahmin etmezdim doğrusu. Ama gerçekten gezip gördüğü yerler zor coğrafyalar, katılıyorum sana..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şairliğiyle tanınıyor en çok, ülkesi için büyük şair. Şiirlerini okumadım ben de, Yevgeni Onegin'i okuduğumu hatırlıyorum. Şiir şeklinde yazılmış bir roman.
      Filme çevrilmişti, Ralph Fiennes, Liv Taylor'dı galiba oynayanlar...
      Abartısız, yalın bir anlatımı var. Zamanında bu yüzden eleştirilmiş bile Rus basınında, sen rus ordusunun kahramanlığını neden yazmadın diye.

      Sil
  3. Puşkini ilk defa sizden duydum, Erzurum yolculuğunu da..Zaman zaman böle tarih okumak iyi olur aslında..Elinize sağlık,yeni şeyler öğreniyoz tarih ve edebiyat konusunda..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük ve çabuk okunuyor zaten. İyi okumalar:)

      Sil
  4. Merhabalar N.Narda
    Tarihe düşülmüş güzel bir not olan Erzurum Yolculuğu ile ilgili paylaşımınızı büyük bir merak ve ilgiyle okudum. Ne yalan söyleyeyim. İlk defa bilgilendiğim tarihi olayı bizlerle paylaşan kaleminizi ve yüreğinizi kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)