BLOGA yazmadığım ama okuduğum kitaplar var. Eylem(http://kitapeylemi.blogspot.com.tr/2018/01/2017-bilanco-ne-okudum-hangisini-sevdim.html ) blogunda yıl sonu raporu yayınlayınca valla ne yalan söyleyeyim kıskandım. Ben
de buna binaen istedim ki atladıklarımı şöyle bir çeteleyle belirteyim hiç
değilse. Tabii benim okuma hızım oldukça düşük :)
Henry James'in
Aspern'in Mektupları kafa dağıtmak için tabir edebileceğimiz romanlardandı.
Klasik ve hoştu.
A. Ş. İzgören'in
adı değişik ama içeriği şu an itibariyle çok da yeni olmayan kitabı Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir
Hayvandır'ı. İş hayatım boyunca danışmanlarla çalıştığım ve işyerince böyle danışmanların eğitimlerine
çok yollandığım için bunların tarzını biliyorum artık. Öyle söyleyeyim.
Dokunduğu noktalar elbette ki doğru ve önemli noktalar. Ama işte böyle özet kitaplarla
kimi- neyi ne kadar düzeltebilirsiniz ki... İsterim ki böyle doğruları
gösteren, yetkin danışmanlar birleşsin ve ülkenin geleceğini şekillendirecek
stratejileri düzenleyip sivil topluma duyurup farkındalık yaratsınlar.Daha da
önemlisi yürütücülere baskı oluşturabilsinler. Ne bileyim işte, anlamışsınızdır
siz demek istediğimi. Yani eylem gerek eylem. Ülkemizi dava edinmek gerek.
İnsanımızı daha doğrusu. Oysa bastırılmış narsisizm.....Neyse.
Thomas Mann'ın
Venedik'te Ölüm kitabı, hakkında okuduklarım sebebiyle merakımı celbediyordu. Biliyorsunuz bazı kitaplar yazıldığı dönemde
ayrıksı, ilk ve cesurca olmaları sebebiyle bir yer edinirler dünya edebiyat
tarihinde.
Samuel Beckett'in
Godot'yu Beklerken'i de tam bu tipte bir kitaptı. Fakat onca taklit
edilmişliğine rağmen eskimeyecek bir yapıt bence de.
Cervantes ustanın
Don Kişot'u... 2. cildi okumayı
ertelesem de onun hakkında ayrıca yazdığım kısa bir değerlendirme var. Bir
dergide çıkacak yazımda bu değerlendirmemden alıntılar yapmıştım. Burada da yayınlayacağım bilahare. Burası
benim en sevdiğim çöplüğüm çünkü:)
Orhan Pamuk
editörlüğü ve önsözüyle Binbir Gece
Masalları.... yine edebiyat tarihi açısından mutlaka göz atmamız gereken
yapıtlardan. Pamuk'un değerlendirmeleri ise bana ufuk açıcı oldu doğrusu. Kitabın tüm ciltlerini benim
gibi sonuna kadar okuyamazsanız da bu değerlendirmeyi okuyun derim.
Topraklarımızda kadına bakışın nasıl da Arap kültürü ve zihniyetiyle
bozulduğunu anlamak için. Maalesef...
Lee Siegel'in Ölü Bir
Dilde Aşk'ı da bitiremediklerimden. Kamasutra hakkında bir roman-kitap bu.
Roman, bu romanın yazılışını anlatıyor, yani kurgu içinde kurgu. Bu beni
okurken bezdirdi işte. Adamın müsveddelerini bulup da onu kitaplaştırmaya
çalışırlar, bir sürü karakterin ağzından anlatılır filan...
E. Allan Poe'nun iki kitabını yayınevi (Mitra) sebebiyle okuyamadım. Ayraç yayınlarından alınmış Bir Mumya İle Küçük bir Hasbıhal'i okuyabilmişim. Bir de Notos'tan çıkan bir kitabı var, ona da bakiciz:)
Benim yazarım dediğim Hesse'nin Rosshalde'si vardı bir de... Bu arada bu yazıdaki hemen tüm kitaplar beyefendinin kitaplığından. Beleş yani:)
Raflara göz gezdirirken okuduğum iki kitabı daha buldum: Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikâyesi üçlemesinin ilki olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana. Güzel bir kitaptı ama açıkçası devamını okumayı hiç düşünmedim.
Irene
Nemirovsky'nin Pazar Günleri adlı öykü kitabı da sevdiğim bir kitap oldu.
Goethe'den Doğu-Batı Divanı, yayınevi Okumuş Adam sebebiyle tarümar olmuş bir kitaptı. Kesinlikle bu yayınevinden almayın bu kitabı.
Benim yazarım dediğim Hesse'nin Rosshalde'si vardı bir de... Bu arada bu yazıdaki hemen tüm kitaplar beyefendinin kitaplığından. Beleş yani:)
Raflara göz gezdirirken okuduğum iki kitabı daha buldum: Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikâyesi üçlemesinin ilki olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana. Güzel bir kitaptı ama açıkçası devamını okumayı hiç düşünmedim.
Spencer Holst'un Kedilerin Dili ise okuma listemde hep olup da kitaplıkta bulunca
çok sevindiğim bir kitap oldu.
Marcel Proust'un Kayıp Zamanın İzinde'si de ilerlediğim
ama bitirişi başka zamana bıraktığım kitaplardan oldu.
Goethe'den Doğu-Batı Divanı, yayınevi Okumuş Adam sebebiyle tarümar olmuş bir kitaptı. Kesinlikle bu yayınevinden almayın bu kitabı.
John Kennedy Toole'un
Alıklar Birliği de iyi bir romandı. Fakat
onu 2016'nın sonuna doğru okumuş da olabilirim:)
Şiir kitabı her zaman eklerim listeme. Ahmet
Telli de şiirini görmek istediğim bir şairdi. Kalbim Unut Bu Şiiri kitabını okumuşum. İnstagramda koymuşum, yoksa unutacaktım bu kitabı okuduğumu, iyi
ki instagram var:) Everest'ten çıkan seçme şiirleri imiş. Son söz birkaç mısradan olsun o halde:
Bir kez daha
uğradığımız
Cinayet yerine
benziyor
Unutmak istediğimiz
ne varsa
Meğer ne çok
biriktirmişim
Unutmam gereken
şeyleri.
Barbar ve Şehlâ/ 1
Not: Bu yazıyı yazarken arşive dönüp dönüp baktım. Güzel şeymiş böyle buralara notlar almak...
Kendime not : Etiketler kısmı kaç sefer 200 karakteri aştığı için blogspot kaydetmedi bu yazıyı. Kimi adları kısalttım ama yine de Goethe ,J.K. Toole ve Orhan Pamuk etiketlerini koyamadım. bak ne kadar korkunç bi' durum:))
Diğer not: Bu yılki okumalarımla ilgili diğer yazım
https://mavikalemdekiler.blogspot.com.tr/2017/11/okuyamadigim-kitaplar.html
Not: Bu yazıyı yazarken arşive dönüp dönüp baktım. Güzel şeymiş böyle buralara notlar almak...
Kendime not : Etiketler kısmı kaç sefer 200 karakteri aştığı için blogspot kaydetmedi bu yazıyı. Kimi adları kısalttım ama yine de Goethe ,J.K. Toole ve Orhan Pamuk etiketlerini koyamadım. bak ne kadar korkunç bi' durum:))
Diğer not: Bu yılki okumalarımla ilgili diğer yazım
https://mavikalemdekiler.blogspot.com.tr/2017/11/okuyamadigim-kitaplar.html
okumaya başlayıp bitiremediğim iki kitap var elimde
YanıtlaSilonlar bana ben onlara hasret
yazını samii bir özlemle okudum inan bana :-)
Sevgiler
Umarim en kisa surede okumaya donersin. Bu yil benim icin zor oldu okumaya donmek....
SilSelamlar sevgiler :)
canımsın :D
YanıtlaSil:))
SilYaw ben bu kitapların hiç birini okumamışim. Iyi mi. Kendimi çok cahil hissettim. :)
YanıtlaSilCahil, cahil,cahil :)))
Sil