Cumartesi gecesi tesadüfen TRT Haber’de bir belgesele ratladım. Gitmeden önce sıcağı sıcağına eklemek istedim. Ekranın köşesinde küçücük harflerle “Cennetin İzleri” yazıyordu. Sunucu Şam’daydı. Çok tatlı bir sunuşu vardı.Türkçe seslendirmenin altından İngiliz aksanı duyuluyordu ve bu aksan ilk defa bana tatlı gelmişti.
Belgeseli sonuna kadar büyük bir hayranlıkla izledim. “Ben kendim şahsen” belli başlı İslam sanatı eserlerini,tarzlarını bildiğimi sanırdım. Pehh..
Mısır’daki El-Ezher üniversitesini duymuştum ama ta 972’de Fatımiler tarafından yaptırıldığını ve dünyanın ilk üniversitesi olduğunu bilmezdim. O yılda yapılmış böyle bir mimari eser…
Halife 1.Velid’in çöldeki gözlerden uzak sarayındaki heykeller ve mozaikler… İslam gelenkesel sanatında olmayan suretlerin işlenmesi olayı…İslam’ın Sasanilerden alıp geliştirdiği ve gotik’e armağan ettiği sivri kemerler…
Aradan sonra başlangıcını kaçırmıştım ama bir yerinde şöyle dedi sunucu: “İslam’ın sanata katkısını sorarlarsa buraya gelin ve gündelik kaosun içine girin, Şeyh İbni Müşmegir’in türbesini gösterin. (Duyduğum kadarıyla yazdım ismi.)
Müthiş bir şey! Tam 52 metre boyunda,yerin altında da 10 metrelik kısmı olan müthiş bir kule! Minimalizmin başyapıtı diyen sunucuya hak vermemek imkansız. Google amcama sordum ama bana resim vermedi o yüzden resim yok ama anlatmam da imkansız. Sunucu, Zerdüştlerden gelen bir gelenekle yaptırılmış bu kuleninin hangi döneme ait olduğunu anlatırken “1950’de mi yapılmıştır sizce? 1800lerde ? 17.yy?” diye arka arkaya sordu. “Hayır,1052 yılında yapıldı.”
Kulenin sivri külahında şeyhin kristal tabutta yatmayı vasiyet ettiğini öğrenmek de ilginçti.
Ve İsfahan’daki o güzelim köprü. İşte onun resimlerini buldum. İki katlı olan bu Safevi eserinin alt katında çay-nargile odaları var…Tabii sunucunun aktarmasıyla, başbaşa kalmak isteyenlerin de bu odaları tutabildiğini öğreniyoruz:) O kadar güzel bir yapı ki…
Daha çok şey vardı bu bölümde ama resimler olmadan anlatmaya kalkmak aptallık olur, şimdi yapmaya kalktığım gibi :) Bölüm sonunda (neyse ki ilk bölümmüş) sunucunun adını not edebiliyorum sadece: Waldemar Januszczak.
İnternetten belgeseli ararken bu anlatıcının ünlü bir sanat yazarı olduğunu da öğreniyorum. Anlatışından belliydi diyorum :)
Hakikaten müthiş bir yolculuk.
İşte reklamı:
TRT Haber’de sanat tarihine yapılan büyüleyici bir yolculuk..
Ünlü sanat yazarı Waldemar Januszczak’ın İslam tarihinin dünya çapında hayranlık uyandıran eserlerini keşfetmek için çıktığı yolculuktan görüntüler…
Belgesel, İslam dünyasının camiler ve saraylar arasına gizlenmiş, “Cennet”i arıyor… Ünlü sanat yazarı Waldemar Januszczak, İslam tarihinin dünya çapında hayranlık uyandıran sanat eserlerini keşfetmek için bir yolculuğa çıkıyor…
Bu büyüleyici sanat tarihi araştırmasına yerel tarihçiler ve uzmanlar, dokumacılar, hattatlar, çömlekçiler ve kuyumcular da katkıda bulunuyor.
Özbekistan’da Semerkant, Batı Afrika’da Mali, İran’da İsfahan, Suriye’de Şam ve İstanbul…
Dünyanın en önemli eserleri arasında gösterilen İslam Mimarisi eserlerini anlatan “Cennetin İzleri”nin birinci bölümü, 20 Ağustos Cumartesi 23:00’te TRT Haber’de.(derinmedya sitesinden alıntıdır)
Ben, şahsen, kendim.. İSfahan'da o köprünün üstünde yürüdüm bir gece vakti. Tek başıma.. Bir ucundan diğer ucuna gittim geldim, temmuz ayının sıcağında. Sonra, El Bruz'a uçtum, Tahran'a bir gece vakti, tek başıma. Göz açıp kapayana kadar. Tahran'ı dolandım, kırmızı, yeşil ışıkların altında. El Bruz çağırdı, serinletti beni eteklerinde. Buz kaplı meyveleri yerken.. İnsanların İran denildiğinde tüyleri diken diken olur, benimse iştahım kabarır.:) Fırsat bulup da o koşturmacanın arasında, Persepolis'i gezemedim ya ona yanarım yıllardır..
YanıtlaSilOlmadı Usta, gittin, gördün, yürüdün ama sadece bu kadarcık yorum mu yazdın? Adam gibi bir yazı yazsan da sevabına okusak blogunda. Neyse, kendime saklayayım diyorsundur,saygı duyarız:)
YanıtlaSilİsfahan gezilecek yerler arasında hiç aklıma gelmezdi doğrusu. Ama artık aklımda.Gidemesek de sürekli hatırlanmayı hak eden bir şehir...
2001'di gittiğimde ve kendime ait, epi topu bir kaç saatimde gezebildim o köprüyü. Tahranı daha geniş bir zamana sahip olarak dolaşmıştım. Uzun zaman geçti, çok sular aktı köprünün altından.:) Sen resmi koymasan, unutmuşum diyemeyecektim.:)
YanıtlaSilTebriz-Tahran-İsfahan.. Üçü de gezilecek şehirler aslında. Üstelik en güzeli, Türkçe yeterli gezebilmek için.:)
Sen benim şaka görünümündeki kıskançlık cümlelerime bakma:)
YanıtlaSilBir de Tebriz var di mi ya...
Ha yani diyorsun ki benim blogu izleme, yazılarımı okuma.. Peki.:D:D:D
YanıtlaSilİran denildi mi kulak kabartırım hemen. Ve maalesef, herkes rejim-sistem analizine girişir. Oysa, Sistemi de rejimi de içselleştiren bir geçmişi, derinliği vardır İran'ın. Ne gördükleri kadardır ne de anlayabildikleri kadar. Suriye de işin aslı fırsat bulsam da görsem, görebilsem dediğim kadim topraklardan birisidir. Şam, Lazkiye, Halep..
O nerden çıktı Usta? Bizim kültürde misafir kovmak yoktur:)
YanıtlaSilNe güzel vizeler filan da kalktıydı amma...
Türkiye-İran arasında vize yok zaten. Pasaportunu al ve git. Bu kadar. Bir kağıt var, onu veriyorlar girişte. 3 ay boyunca, kalabilirsin.
YanıtlaSilSuriye'yi kastetmiştim.
YanıtlaSilSuriye karışık bu aralar.:)
YanıtlaSilnerden bulabilirim bu belgeseli internetten videosun arastırdım,araştırırken burayı buldum lütfen interneten izleyen biarkadas varsa link verebilirim?
YanıtlaSilMisafir, maalesef ben TV'de izlemiştim. İnternette yayını yoktu. Ama TRT Haber'in web sayfasında ilerki dönemlerde yayınlayabilirler. Ara ara kontrol edebilirsin.
YanıtlaSilTamam Teşekkür ederim Narda
YanıtlaSilRica ederim:) Aklıma geldi, belgeselin orjinal adını biliyorsan o şekilde de internette arayabilirsin.
YanıtlaSilo şekildede araştırdım bulamadım:)neyse artık yakında buluruz artık videosunu:)
YanıtlaSilben 1 saatlik bir videosunu buldum; "paradise found" adı altında BBC 4. Channel olarak:)
YanıtlaSilhttp://video.google.com/videoplay?docid=-8018912082115778034#
Ama alttaki videoları çaılıştıramadım :(
http://islamicmultimedia.blogspot.com/search/label/Documentary
YanıtlaSilbu blogda da BBC nin İslam ve bilim belgeselinden(?) parçalar var aynı zamanda.