Kitap: Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru (İftira)
Yazarı: Heinrich Böll ( 1917- 1985)
Yayınevi: Altın Kitaplar, 1974
Çeviren: Ahmet Cemal
Kitabın yazım yılı: 1974
Çoğu zaman olduğu gibi, kitaptaki önsözü okuyunca yine kızdım: Tüh, tüm konuyu öğrendim, tadı kaçtı kitabın!
Ama çok yanılmışım!
Yine de bir başlayayım deyip de elime almam ile 150 sayfayı bitirmem bir oldu!
İyi ki almışım sahafta görünce bu kitabı dedim yine kendi kendime.
Yazarı ve yazarından bağımsız olarak bu romanın ismini biliyordum. Ama kitap hakkında başka hiçbir fikrim yoktu.
Şimdi ise, polisiye tadını aldığım, yergi, mizah ve belgeselin, edebi ustalığın içiçe geçtiği bir eser okumanın verdiği müthiş lezzeti duymaktayım.
Üzüldüğüm tek nokta, medyanın insan mahremiyetini ve onurunu hiçe sayışı ve medya üzerinden çıkar sağlamanın hala ülkemizde geçerli olması.
Konuyu kısaca özetleyeyim: Sıradan bir vatandaş olan Katharina Blum’un 4 gün boyunca başından geçenler.
Asıl konu ne mi diyorsunuz?
GAZETE gazetesinin, genelde “medyanın”, kendinde herkesi fütursuzca yargılama hatta yargısız infaz yapma hakkını bulması, suçu sabitleşmeden insanlar hakkında hüküm vermesi, kendi çıkarları için yalan-çarpıtılmış bilgi ve beyanlarda bulunarak toplumu yönlendirmeye çalışması, masum insanların hayatını , toplumdaki mevkilerini yerle bir etmesi…Tanıdık gelmedi mi size de?
BÖLL, bu eserini 58 kısa bölüm halinde yazmış. Bu bölümler, bir gazetecinin bulduğu kayıt ve ipuçlarını sıralaması gibi. Kısa , net. (Ve hatırlatayım, yaşanmış olaylar üzerine kaleme alıyor bu eseri)
Ya o ince alay, zeka, mizah yoluyla yapılmış hiciv dolu cümleler; iğnelemeler? Harika bir üslup. Görüyorum ki ustalar, az sözle çok şey anlatabilenler...
Mükemmel polisiye- gerilim havası; Katharina bir hizmetçi (kahya diyorum ben) iken nasıl böyle bir ev satın alabildi? Bu pahalı yüzüğü ona kim hediye etti? Komşuların bahsettiği “namuslu geçinen” bu kadına gelen gizli “erkek ziyaretçi” kim? Katil ve soyguncu Ludwig’le bağlantısı ne ? Blorna’lar komünist değil mi? ...
Ve Katharina’nın itiraf ettiği cinayet…
Okumayan kalmasınnnnnnnnnn :)
Not1: Sera’nın önerdiği “Ve O hiçbir Şey Demedi” listede ön sıralara çıktı artık.
Not2: Kitabın yeni basımlarından biri de Can yayınlarında ve yine Ahmet Cemal’in çevirisiyle.
Not3: Bu kitabın bir sürprizi de içinden bir romanın daha çıkması! Savaş Çıktığında.
ARKA KAPAKTAN:
Toplumun paryasıdır iftiracılar. Hiçbir şey toplumu onların kafalarındaki pislik gibi kirletemez.Sansasyon tek besinleridir. İnsan etiyle yaşar bunlar.
CAN yayınlarındaki arka kapak yazısı birazcık daha açıklayıcı:
Almanya'da '70'li yıllardaki ünlü 'Baader-Meinhof' çete olayından yola çıkılarak yazılan Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru adlı bu romanda, medyanın haber oluşturma özgürlüğü ile bireyin özel yaşamının çatışması teması işlenir. Görünüşte tek suçu bir anarşistin sevgilisi olmak olan Katharina Blum'un bu anarşistle ilgili olaylar ve araştırmalar bağlamında giderek tüm kişisel değerlerinin ayaklar altına alınması, en yakın çevresi karşısında da, bütün bir toplum karşısında da savunmasız bırakılması, kitabın ağırlık noktalarıdır. Romanın günümüze kadar güncelliğini yitirmemiş, tersine, belki de gittikçe daha güncel konuma gelmiş olmasının temel nedeni ise, 'özel yaşam karşısında medyanın sorumluluğu' konusunun güncelliğini -ne yazık ki- yitirmemiş oluşudur. Heinrich Böll'ün bu romanı, günümüz Türkiye'si açısından da güncelliğini sürdürmektedir.
Yalnız biraz kibar kalmış bu arka kapak, kitaptaki ve dolayısıyla gerçek hayattaki “medyayı” düşünürsek, onu da ekleyeyim!:)
Ve bir şey daha, arka kapaklar kitabı pek de iyi tanıtmıyor!
Çok güzel olsa gerek,bu kitabı alıp okuyacağım, bir de yazarı "Max Frisch" olan Andorra kitabı var, müthiş, okumaya değer.
YanıtlaSilMüthiş bir kitap, evet. Frisch'i duydum ama okumadım. Ne çok kitap var okunacak... :)
Sil