Yazarı : Maksim Gorki
Yayınevi: İç kapakta şöyle yazıyor sadece: YeniAsır ve Emlak Bankasının armağanıdır.
Çeviren: Hasan Ali Ediz, 1971
Gorki’nin daha önce Ana romanını ve Yol Arkadaşım’ı okumuştum.
Hikayelerden önce Gorki’nin uzunca bir hayat hikayesi var kitabın başında.
Buradan edindiğim bilgiye göre Gorki Rus edebiyatında döneminin ‘gerçekçilik’ akımında yazan sayılı yazarlardan. (Özellikle Ana romanı Rus Edebiyat Tarihinde bu açıdan bir ilk sayılıyor. Konusunu ve baş karakterlerini sadece işçilerden almış olması ile de.)
Ve bu “gerçekçilik”, çalışma hayatını, geçim derdiyle uğraşan yoksul Rus halkını getiriyor konu olarak.
Ama tamamen romantizmden kopmuş değil Gorki. Hikayelerine “ o buruk tadı “ veren de bu birleşim oluyor.
Çehov’la arkadaş ve ondan 8 yaş küçük olan Gorki 1868’de doğmuş. 1906’da Amerika’ya gitmiş.(Ana romanı burada yazılıp yayınlanmış.) İtalya’ya iltica etmiş. 1917’deki Rus devriminden 11 yıl sonra ülkesine dönmüş. Sonra yine ayrılmış. 1936’da Moskova’da ölmüş.
Çehov’u çok sevmiştim. Gorki ile aralarındaki farkı ise şöyle buldum kendimce: Gorki’de tabiatın,çevrenin tasvirleri daha çok . Oysa Çehov’da insanlara ait tasvirler yer tutuyor.
İkisinde de insan hayatından manzaralar var. İkisi de öz anlatıyorlar. Ama dediğim gibi Gorki ‘de çevre tasvirleri ve giriş sahneleri daha çok. Ve Gorki’nin zamanının yoksulluğunu, çürümüş insanlığını, ya da arada can çekişen insaniliği daha derinden, yalın, sahici anlattığını düşünebiliriz. Zira kendisi de onbir yaşından itibaren türlü türlü işlerde “kuvvetten kesilinceye kadar “ çalışmış bir emekçi idi.
Bu hikayelerde mekanlar da köyler, kasabalar, nehirler, dağlar, vadiler…
Giriş sahnelerinden sonra karakterler hemen ortaya çıkıyor va gerilim başlıyor. Ve ustalıkla akıyor hikaye, denize dökülüyor sonunda. E, boşuna klasik olunmuyor.
Kısacası güzel,güzel,güzel ve gerçekçi hikayeler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)