DİYETE İNANMIYORUM ( müneccim miyim neyim*)

 Yaş ve hormonal sebeplerden kilo almış durumdayım.

Hayatımda sadece 1 kez, 2015'te diyetisyene gittim.

İşe yaramayacağını bilerek hem de. Spora başlamıştım, diyetisyen desteği iyi olur diye düşünmüştüm.

Diyetisyene gitmek bir gardiyana başvurmak demek çünkü.

İradem zayıf, sen beni yönet  diyorsun.

Bir noktaya kadar işe yarar. Hep duyduk, diyeti bırakınca, diyetisyene gitmeyi bırakınca başa dönüldüğünü.

Neden? Çünkü hem kısa süreli bir amaca yönelik gidildi, hem de gardiyan olmayınca tüm kapılar açık kaldı. 

Asıl olan bizim irademiz. 

Çalışmamız gereken nokta bu aslında.

Dün bir stand-up'çı da bunun esprisini yapınca dedim yazarım ben bunu:) Diyetisyen bana irade mi reçete ediyor filan diyordu:) 

(İrade konusunda da değil asıl sorun.)

Diyetisyenlerin eğitim ve uygulama kalitelerinden ayrı olarak bilgilerinin güncel olması problemi de vardı ayrıca. 50'lerden kalan bilgilerle yapılıyordu bu iş. Şimdi ise, her an yeni bir makale yayınlanıyor ve bir öncekini tersyüz ediyor! Kaldı ki sosyal medyada diyet üzerine o kadar saçma sapan şeyler çıkıyor ki insan biraz araştırmacıysa şaşırıp kalıyor söylenenlerin saçmalığına.

Bunların hiçbiri önemli değil. Hastalık konuları dışında yani gerçek tıbbi konular dışında diyet yapmak, kapitalizmin oyunlarından biri, tıpkı güzellik sektöründe olduğu gibi, hatta bu sektörle doğrudan göbek bağı var.

Önemli olan tek şey sağlığımız, kilomuz değil. 

Bu kapitalizmin dayatması diyet ve kozmetik- güzellik sarmalından çıktığımız an mutluyuz.

Vücudumuz, onu yeme bunu yeme, onu yedim bugün artık bir şey yiyemem, bir hafadır çok sıkı diyet yaptım, bu tatlı da ödülüm olsun.... şeklindeki baskılara iyi cevap vermiyor. 

Siz baskıladıkça, stres yaptıkça, kendinizi yargıladıkça daha kötü oluyor sisteminiz. 

Detoks suları, bilmem ne çayları, yağ yaktıran formüller.... türlü saçmalıklar.... Öyle diyet yemekleri görülüyor ki insan ne içindeki malzemelere ulaşabilir ne de sürekli yapıp yiyebilir....Zayıflamak birkaç haftada olacak bir şey de değil üstelik. Yani kalıcı ve sağlıklı bir zayıflama isteniyorsa.

İnsan yaradılıştaki mizanseninden koptukça işi zorlaşıyor. Vücudumuzu dinlememiz gerekiyor. Makarna yemek istiyorsa yemeli. Sırf diyet için o makarnayı 10 ay yemediysek, 11. ayın her günü makarna yiyeceğiz demektir...

İrademizi yememek için değil, sağlıklı şeyler yemek ve bunu sürdürülebilir şekilde yapmak için kullanmalıyız.

Ve... kilo dengesinin sırrını vereyim bonus olarak blogcanlar: Spor yapmak, hareketli kalmak. Tabii bunu da sürdürülebilir şekilde becermeliyiz. 

*Bu yazımı yazdıktan sonra baktım ki Evrim ağacı obezite ve diyetle ilgili bir video yayınlamış. Ya beni gizlice takip ediyorlar ya da bende müneccimlik var:p

Video:

https://m.youtube.com/watch?v=lgzWW17eaoE


10 yorum:

  1. Merhabalar.
    Ben de diyete inanmayanlardanım. Eğer bedenimiz kilo almaya müsait bir bedense, işimiz zor. Nefsimize DUR! diyeceğiz ve hareketli yaşama devam edeceğiz. Hele de yaş aldıkça kilo almanın önüne geçmek zor. Metabolizma zaten çalışmıyor, yaşlı olduğumuz için hareket de yok. O halde, çok az yiyeceğiz, yapabildiğimiz kadar hareketli olmaya devam edeceğiz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vücudun doğal yol alışını engellemek olmuyor. Bunu zorlamaya gerek yok bence. Benim öğrendiğim de hareketli kalmak. Elbette ki mideyi de çöp kutusu misali doldurmamak lazım. Selamlar.

      Sil
  2. İşin ilginç tarafı bir doktorun iyi dediği beslenme biçimine başka bir doktor kötü deyip tam tersi bir model öneriyor. Ama dediğiniz gibi çare düzenli spor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birkaç doktor da vücudunuz bir sey istiyorsa ona ihtiyacı vardır, uygun şekilde yemelisiniz diyor mesela. Valla ben bazen kafam karışınca bundan yüz yıl önce nasıl yapılıyordu bu iş diye araştıriyorum. Bir yemeğin nasıl pişirildiğini mesela. Doğal olan eskilerde kaldı çünkü:))

      Sil
  3. Haftaya pazartesi başlayalım o zaman :P :))) Ben de inanmıyorum ama ben de kilo aldım bu kış, onları vermek istiyorum... aslında bir heyecan bir kalp çarpıntısı lazım bize, bak o zaman istersen her gün börek ye incecik oluyorsun... ama nedir o heyecan; yeni bir hobi, yeni bir proje... offf bilemedim. Rutinden kilo alıyorum ben şahsen....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah, unuttuğum yeri sen yazmışsın. Insanın psikolojisi iyi oldu mu, sevinçle ve heyecanla yapacak bir işi, amacı oldu mu zaten bütün vucudu bu coşkuyla zımba gibi oluyor! Stres kilo yapar diyorlar ya hiç de yanlış değil:))
      Evelsi sene bir doktor beni öyle korkutmustu ki dogru dürüst spor yapmaktan korktum. Tekrar başladım allahtan. Ama diyet dendi mi hâlâ ürperiyorum:) yaptığım tek diyetsel faaliyet şeker_ glikoz şurubu_ kıvam artırıcı -rafine yağ dörtlüsünden kaçınmaya çalışmak:p

      Sil
  4. Aslında doğru beslenmeyi öğrenmeden ne yaparsak yapalım boşa gidiyor her şey. Diyetisyen bir yere kadar yardımcı olur, kişi isterse başarır. Beslenme öğrenilmediği için başa dönülüyor. Düzgün ve temiz beslenme öğrenildiği zaman kilo alma duruyor ve kalıcı olarak kilonu koruyorsun😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Obezite dışında kalan kilo sorunları içn kesinlikle öyle. Ki obezitenin kalitsal olmayan kısmı da çocukken yenilenlerle ilgiliymiş. Dediğin gibj, günümüz dünyasında doğru beslenneyi yeniden öğrenmek zorundayiz. 👍

      Sil
  5. Az önce yazmayı unuttum, eslenme dışında önemli olan başka şeyler de var. Uyku ve stres yönetimi kilo vermede çok önemli. Kilo sadece yemekten alınmıyor. Psikoloji bozukuğu, aşırı stres, hayatındaki huzursuzluk, kan değerleri, haşimoto rahatsızlığı. Kardeşimin yaşadığı sıkıntılardan öğrendim ben de bunları. Zor ve sabır isteyen bir süreç.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stres önemli bir parametre dediğin gibi. Kardeşin de inşallah bu süreci atlatır ve rahatlar.🪻

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)