Sabahattin Eyuboğlu'nu MEB çevirileri ile bilirdim. Mesela
bu blogda yazdığım ve bayıldığım Hayyam Rubaileri'inin çevirmeni olarak. Yine
Gargantua'nın da... Genelde çok çok Bedri Rahmi'nin ağabeyi olarak biliniyor.
Oysa bir denemeci, akademisyen, senarist, belgesel film
yönetmeni, eleştirmen aynı zamanda... Üstelik kardeşi Bedri Rahmi'ye yönünü
veren, Fransa'da kalmasını sağlayan da o...
Hayat hikayesine bir
göz atabilirsiniz, şu kadarını söyleyeyim hiçbir yılını boş geçirmemiş bir
aydın.
Onu daha yakından incelemem Dergi için aldığım bir vazifeyle oldu.
Bu iki kitap da bu proje sebebiyle okundu.
İyi ki okudum.
Mavi ve Kara, onun hayattayken yayınladığı tek deneme
kitabı.
Edebi olarak süslü bir anlatımı yok, hatta öğretmen gibi
yazdığını söyleyerek eleştirenler olmuş ama içerik açısından çok önemli bana
göre yazdıkları.
Ben bir yakın tarih
belgesi gözüyle baktım bu yazılara.
Eyuboğlu, savaşlardan çıkmış, sefaletle boğuşan bir halkın
daha müreffeh ve onurlu yaşaması için tek yolun onun "birey" olabilecek iyi bir eğitimden geçmesi gerektiğini
ömrü boyunca savunan biri.
Politik duruşu ne olursa olsun benim için onu değerli kılan
bu görüşü, bundaki ısrarı oldu. Tabii onun gibileri, hiç bir tarafa yaranamaz
ve dediği billimsel adımlar asla atılamaz, dürüst olanı bu köylerde istemezler,
çıkarcılar, kendileri gibi çıkarcılarla işbirliği yapar sadece...(Kimse dünya görüşlerinin getirdiği katılığı kırıp da ya hu şu ülke için işbirliği yapalım dememiş.)
Ayrıca hümanist. Tepeden
inme yöntemlerle eğitimin, çağdaşlığın olmayacağını ısrarla savunuyor.
Halkı onu yanıltsa da tabiri caizse canın sağolsun gardaş diyor.
Neyse efenim, anladım ki bu ülke böyle gelmiş, böyle
gidiyor, hangi parti vs olursa olsun sırf kendi çıkarına bakıyor,
karşısındakini görmüyor, öteliyor, yaftalıyor, hapse atıyor vs. Bu bakımdan
üzgünüm, şu an için yapacak bir şey yok. Ve saire.
Sanat Üzerine Denemelerde ise, Eyuboğlunun sürekli sanat
edebiyat camiasının - Avrupa- nabzını tutarak yeni Türkiye'ye aktardığını, çok
yönlülüğünü görürüz. Dönemin yazarları,sanatçıları, yaptıkları işlerin
eleştirisi vs...
Yine Anadolu gezileri ve Anadolu tarihi ile ilgili
çalışmaları ilk ve önemlidir. Biyografilerinde detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Ben yazarsam iş uzayacak ve bunu istemiyorum.
SONUÇ: Sabahattin Eyuboğlu'nun denemelerini okuyalım,
tarafsız gözle ve bir türlü
gerçekleşmemiş "iyi bir eğitim sistemi" ve de kendini birey olarak
değerli görüp hakkını arayabilen vatandaşlar olma amaçlarını düşünerek.
Ahan da alıntılar:)
Bütün sorun koyun olmamakta, çobana : Beni nereye
götürüyorsun? Mezbahaya mı, demekte.
. Karşıt düşüncelere yer vermeyen devlet, düşünceye
dolayısıyla insana değer vermiyor demektir.
.. Mahmut Esat Bozkurt: fikrin en tehlikelisi gizli
kalanıdır. (1941)
....yoksullar adına oturulan havyarlı sofralar...
...halkı küçümseyen ve aldatanların sağı solu yoktur bence.
Böylelerinin sağcısı da solcusu da gericidir, kendini beğenmiştir, hizmet etmek
değil hizmet görmek isteyendir....Dürüst halk adamları, gerçek bilginler,
gerçek sanatçılar, alnı açık memurlar, işini bilen işçiler pir aşkına, fakir
aşkına çalışadursunlar, böyleleri hiçbir işin ehli olmadan en büyük işin başına
geçebilir, değil bir memleketin koca dünyanın kaderiyle oynayabilirler. Çünkü
yarına göre geri olan bugünün en ileri toplumlarında, örneğin Almanya'da bile
devlet, bir çılgının eline geçmiştir. Bu belanın sorumlusu halk değil, halkı
aldatan aydınlar, oy avcıları, para babalarıdır, unutmayalım. S.51
.Doğu, insanın piştikçe sustuğu, sustukça piştiği yer.
..Bizim okulların çoğunda niçin kolay kolay yabancı dil
ve matematik öğrenilmez? (S. 85)
..Halk sevilmeye gelmez, şımarırmış. Zordan, dayaktan
anlarmış halk. Dövüle dövüle adam olurmuş. Bu kadar çirkin bir düşüncenin doğru
olması beklenir mi? İnsan kendini ne kadar budalaca büyük görmeli ki, kendini
en iyi yönetici ve öğretici seçsin, danışmayı, tartışmayı gereksiz sayıp
herkesi zorla kendine benzetmeye çalışsın. ... s. 87
Şu matematik ve İngilizce sorusuna cevap bulsak gerisi kolay gibi geliyor bana:-)
YanıtlaSilSahi neden?
Sevgiler,
Bence de. Problemler çözülür, yeter ki çözülmek istensin.
SilÖğrenme merakı ve sevgisi kazandırıldıktan sonra gerisi kolay gibime geliyor.
:)
Çok haklı ''Birey'' olmak konusunda. Atatürk, Cumhuriyet Devrimleri ile buna uğraşmıştı ama hepsini yerle bir ettiler. Bugünkü güruha bakıyorum da hiç umudum yok açıkçası:( Çocuklarımız için umarım ben yanılırım. Elinize sağlık.
YanıtlaSilBenim de pek yok. Siyaseti bırakıp ben bir insan olarak kıýmetli değil miyim sorusunu soran yok... Ancak cebindeki para değersizleşirse tepki veren bir kitleyiz maalesef.
Sil