Ne Okudum (2): Mavi ve Kara - Sanat Üzerine Denemeler


Sabahattin Eyuboğlu'nu MEB çevirileri ile bilirdim. Mesela bu blogda yazdığım ve bayıldığım Hayyam Rubaileri'inin çevirmeni olarak. Yine Gargantua'nın da... Genelde çok çok Bedri Rahmi'nin ağabeyi olarak biliniyor.

Oysa bir denemeci, akademisyen, senarist, belgesel film yönetmeni, eleştirmen aynı zamanda... Üstelik kardeşi Bedri Rahmi'ye yönünü veren, Fransa'da kalmasını sağlayan da o...


Hayat hikayesine bir göz atabilirsiniz, şu kadarını söyleyeyim hiçbir yılını boş geçirmemiş bir aydın.

Onu daha yakından incelemem Dergi için aldığım bir vazifeyle oldu.

Bu iki kitap da bu proje sebebiyle okundu.

İyi ki okudum.

Mavi ve Kara, onun hayattayken yayınladığı tek deneme kitabı.

Edebi olarak süslü bir anlatımı yok, hatta öğretmen gibi yazdığını söyleyerek eleştirenler olmuş ama içerik açısından çok önemli bana göre yazdıkları.

Ben bir yakın tarih belgesi gözüyle  baktım bu yazılara.

Eyuboğlu, savaşlardan çıkmış, sefaletle boğuşan bir halkın daha müreffeh ve onurlu yaşaması için tek yolun onun "birey" olabilecek iyi bir eğitimden geçmesi gerektiğini ömrü boyunca savunan biri.

Politik duruşu ne olursa olsun benim için onu değerli kılan bu görüşü, bundaki ısrarı oldu. Tabii onun gibileri, hiç bir tarafa yaranamaz ve dediği billimsel adımlar asla atılamaz, dürüst olanı bu köylerde istemezler, çıkarcılar, kendileri gibi çıkarcılarla işbirliği yapar sadece...(Kimse dünya görüşlerinin getirdiği katılığı kırıp da ya hu şu ülke için işbirliği yapalım dememiş.)

Ayrıca hümanist. Tepeden inme yöntemlerle eğitimin, çağdaşlığın olmayacağını ısrarla savunuyor. Halkı onu yanıltsa da tabiri caizse canın sağolsun gardaş diyor.

Neyse efenim, anladım ki bu ülke böyle gelmiş, böyle gidiyor, hangi parti vs olursa olsun sırf kendi çıkarına bakıyor, karşısındakini görmüyor, öteliyor, yaftalıyor, hapse atıyor vs. Bu bakımdan üzgünüm, şu an için yapacak bir şey yok. Ve saire.

Sanat Üzerine Denemelerde ise, Eyuboğlunun sürekli sanat edebiyat camiasının - Avrupa- nabzını tutarak yeni Türkiye'ye aktardığını, çok yönlülüğünü görürüz. Dönemin yazarları,sanatçıları, yaptıkları işlerin eleştirisi vs...
Yine Anadolu gezileri ve Anadolu tarihi ile ilgili çalışmaları ilk ve önemlidir. Biyografilerinde detaylı bilgi bulabilirsiniz. Ben yazarsam iş uzayacak ve bunu istemiyorum.

SONUÇ: Sabahattin Eyuboğlu'nun denemelerini okuyalım, tarafsız gözle ve bir türlü gerçekleşmemiş "iyi bir eğitim sistemi" ve de kendini birey olarak değerli görüp hakkını arayabilen vatandaşlar olma amaçlarını düşünerek.

Ahan da alıntılar:)

Bütün sorun koyun olmamakta, çobana : Beni nereye götürüyorsun? Mezbahaya mı, demekte.

. Karşıt düşüncelere yer vermeyen devlet, düşünceye dolayısıyla insana değer vermiyor demektir.

.. Mahmut Esat Bozkurt: fikrin en tehlikelisi gizli kalanıdır. (1941)

....yoksullar adına oturulan havyarlı sofralar...

...halkı küçümseyen ve aldatanların sağı solu yoktur bence. Böylelerinin sağcısı da solcusu da gericidir, kendini beğenmiştir, hizmet etmek değil hizmet görmek isteyendir....Dürüst halk adamları, gerçek bilginler, gerçek sanatçılar, alnı açık memurlar, işini bilen işçiler pir aşkına, fakir aşkına çalışadursunlar, böyleleri hiçbir işin ehli olmadan en büyük işin başına geçebilir, değil bir memleketin koca dünyanın kaderiyle oynayabilirler. Çünkü yarına göre geri olan bugünün en ileri toplumlarında, örneğin Almanya'da bile devlet, bir çılgının eline geçmiştir. Bu belanın sorumlusu halk değil, halkı aldatan aydınlar, oy avcıları, para babalarıdır, unutmayalım. S.51

.Doğu, insanın piştikçe sustuğu, sustukça piştiği yer. 

..Bizim okulların çoğunda niçin kolay kolay yabancı dil ve matematik öğrenilmez? (S. 85)

..Halk sevilmeye gelmez, şımarırmış. Zordan, dayaktan anlarmış halk. Dövüle dövüle adam olurmuş. Bu kadar çirkin bir düşüncenin doğru olması beklenir mi? İnsan kendini ne kadar budalaca büyük görmeli ki, kendini en iyi yönetici ve öğretici seçsin, danışmayı, tartışmayı gereksiz sayıp herkesi zorla kendine benzetmeye çalışsın. ... s. 87




4 yorum:

  1. Şu matematik ve İngilizce sorusuna cevap bulsak gerisi kolay gibi geliyor bana:-)
    Sahi neden?
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de. Problemler çözülür, yeter ki çözülmek istensin.

      Öğrenme merakı ve sevgisi kazandırıldıktan sonra gerisi kolay gibime geliyor.
      :)

      Sil
  2. Çok haklı ''Birey'' olmak konusunda. Atatürk, Cumhuriyet Devrimleri ile buna uğraşmıştı ama hepsini yerle bir ettiler. Bugünkü güruha bakıyorum da hiç umudum yok açıkçası:( Çocuklarımız için umarım ben yanılırım. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de pek yok. Siyaseti bırakıp ben bir insan olarak kıýmetli değil miyim sorusunu soran yok... Ancak cebindeki para değersizleşirse tepki veren bir kitleyiz maalesef.

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)