FİLM: JOKER /ŞAKACI






Şakacı nam-ı diğer soytarı ya da joker.


İskambil kartı olarak hayli dolu bir tarihi varmış Joker'in.
Film üzerinde çok konuşmak isteseydim buradan başlar ve ağlar örerek devam ederdim yazıma. Fakat i'm not:)


Millet ertesi günkü ani sokağa çıkma yasağı sebebiyle yollara dökülmüşken oturup izledik filmi. Benim tek amacım "Hıh, Hollywood'dan yaraya merhem bir şey çıkmaz demedim mi " diyebilmekti tekrar:))

Yani bilemiyorum, film olarak tam bir film - başrol, teknik konular vs.- ama bazı coşkulu yorumlardaki gibi bir sosyolojik mesaj sezemedim. Bir insanın kötüleşmesi için uğradığı haksızlıkların, düzenin çirkefliğinin, çarklarının vs. anlatıldığı yorumu tamam da buna karşı bir şey önerdiğinden, ima ettiğinden emin olamadım. Amerikalılar bence bu düzeni benimsemiş insanlar🤔 ( bkz.  Korona önlemlerine karşı "Sacrifice the weaks" pankartı taşıyan Amerikalılar)

Üstelik olay Gotham da geçiyor, DC Comics diyarında. Abartmayalım bence:)

Bir eski not defterim elime geçti bu sabah. O yüzden de unuttuğum bu film hakkında yazmaya karar verdim. Yönetmen Paul Rotha'nın Sinema Tarihi'nden aldığım notlardan: 
Hollywood filmleri, sinemanın insanca kullanımı için çok fazla katkıda bulunmamıştır. Holywood'un geniş imkânlara sahip  bu yeni aracı insanların kavrama seviyelerini yükseltmek, onları soru sormaya yönlendirmek gibi yararlı davranışlar edinme amacıyla kullandığı pek söylenemez."

Sinemanın amacı bu olmayabilir belki, ama Hollywood'un da olmadığı kesin. O yüzden ben önyargımla yola devam etmek istiyorum:)




2 yorum:

  1. Ben filmi çok beğenmiştim aslında. Başrol oyuncusu müthişti. Filmde düşmeyen bir heyecan vardı. Hollywood konusunda görüşlerinize katılıyorum bu arada:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film güzeldi fakat ben "düzene karşı çıkıyor" vb. yorumları okuyunca merak etmiştim. Öyle yorumlar Umberto Eco'nun tabiriyle aşırı yorummuş, onu gördüm:)

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)