İYİ GECELER ÖPÜCÜĞÜ

                                                                 


Arka kapak:

“Kırk üç, iyi bir başlangıç için hiç de fena bir rakam değildi.
Onlar başladı,biz devamını getirdik; onlar yaşadı, biz anlamını keşfetmeye çalıştık. Onların hayatları efsane oldu, biz hayatlarımızı efsane gibi yaşama telaşına düştük. İşte bu yüzden İyi Geceler Öpücüğü bir efsanenin izini sürüyor: Kişilerin tarihiyle kâinatın tarihini birbirine tutturmak için.

Kitaptaki on dört öykü, tek tanrılı dinlerin “Yaratılış” efsanesinin bir parçası olan Habil ile Kabil etrafında yoğunlaşıyor. Efsanelerdeki içe işleyen, iz bırakan derin anlamın, sıradan hayatların ortak bayağılığından ya da mucizevi muhteşemliğinden uzak olup olmadığını görmeye çalışıyor.”


Nurdan Beşergil’in yine Can Yayınları’ndan çıkan son öykü kitabı İyi Geceler Öpücüğü. Kendisiyle tanışmamızdan bu blogda bahsetmiştim. Şimdi de kitabı anlatma vakti.


Nurdan Hanım’ın ilk kitabındaki gibi güzel Türkçesi ve duru üslubunu bu kitapta da gördüm ve beğendim.Hikâyelerin ilk yaşandığı zamanına uygun şekilde el değmemiş tabiatı ve âdemoğlunun tabiatla olan ürkek-saf-keşfe açık halini betimleyen kısa ama güzel tasvirler de benim çok hoşuma gitti. Hemen belirteyim dedim.

Hikâyeler birbiriyle ilintili, dolayısıyla daha kitap bitmemişken,kitabın ön kapağında öykü yerine roman yazılsaymış da olurmuş diyeceğim. Bütünlük, bölümlerin zaman sırasız akışları (ileri-geri dönüşler, ki hemen her dinden kimsenin vasaten bildiği bu “kıssayı” olağan akışıyla vermenin belki yaratabileceği tekdüzeliği de engellemiş), dört ana karakterin (dört kardeşin) ağzından anlatımı...kısa bir roman biçimi taşıyor bence. Yalnız şu var ki dört ana karakterin, çoğunca kendi iç sesleriyle yazılmış olan bölümleri öyle akıcı, detaylı,sıralı düşünceli ve güzeldi ki daha geniş/uzun olsalarmış dedirtti. Tadı damağımızda kaldı yani. Lakin kitabımızın Armağan adlı bölümünde de aşikâr edildiği üzere yazar burada “konuya” kendi fırçasını şöyle bir değdirerek tekrar “anlamı” hatırlatmayı,herkesin kendi başına kendi rengini bulmasını istemiş. Yumuşak darbelerle çizilip renklendirilmiş  bu öykülerde 4 kardeşin,dört insanın,dört kalbin hikayelerini aynı mesafeden bakarak resmetmiş. Yine belirgin bir karakter olarak babanın,yani Adem’in,yani ilk insanın, bağışlansa da devam edegelen yeryüzü sürgününün cezalısı Hz.Adem’in portresi çok güzeldi.

Kitabı bitirince biz de, insanlığa, “ilk insana”, “çekirdeğimizde bulunan iyi ve kötüye”,farklı isteklerimiz oluşuna, baskın özelliklerimize,bencilliğimize…bir selam göndermiş oluyoruz. Son insan da ölünce bitecek olan hikâyemize,dönüp dönüp yaşadığımız hikâyemize…

O kadar altını çizdiğim yer var ki yazmaya üşendim L Bu gibi durumlar için gönüllü bir yazıcı bulmalıyımJ Ama özel olarak beğendiğim bölümleri yazabilirim:

Dönüş Yolu
Tapınak ve Toprak
Kiraz Küpeler
Can Yangını


Not: Kitaptaki öyküleri, beslendiği ana/asıl kaynak açısından, yani Habil-Kabil olayı açısından daha net bir yere oturtmak için,kitap bittikten sonra ortaokuldan kalma din kültürü ve ahlak bilgisi derslerime döndüm. Oradan pek bir şey çıkmayınca bulabildiğim diğer kaynaklara bakmaya başladım. Bu açıdan da hoş bir okuma oldu İyi Geceler Öpücüğü.







8 yorum:

  1. Bu kadar mı? Pehh benim inceleme yazısı dünya kadar. Bi de düzeltip,derleyip toparlayabilsem... Ayrıca ben daha erken bekliyordum senden bu yazıyı, geç kaldın.:P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni bekledik beyfendi,baktık tık yok (demek ki yazı mazı da yok:)) çiziktirdik :p

      Daha öğrenemedin mi Narda'nın kitap değerlendirmelerinde bile sabırsız olduğunu:)

      Sil
  2. sevgili nagihan;

    iyi geceler öpücüğü'nü severek okumana ÇOK sevindim; güzel yazı için de teşekkür ederim, ellerine sağlık.

    nurdan

    YanıtlaSil
  3. Bu sene keyifle okuduğum kitaplardan bir tanesi. Özgün hikaye yazan o kadar az kişi var ki Nurdan Hanım yazılarıyla genç kalabilmeyi başarmış birisi bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğum iki kitabında da, bahsettiğin özgün ve genç kalabilmek tasvirini yakaladım,haklısın.

      Sil
  4. "Kesinlikle okumam gerek." dedim.
    Burs yatsın, ilk alacağım kitap belli oldu.

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)