ŞATO - KAFKA


Okurken sanki bir kâbusu yeniden yaşamaya başladım. Pardon, halen yaşıyoruz .

Adına ister devlet, ister otorite, ister kamu yararı, ister bürokrasi deyin... insanı nasıl kemirdiğini, kraldan çok kralcı olanların düzeni nasıl şekillendirdiğini ve beslediğini,
görünmeyen bir el gibi her yanımızın otorite ve düzen adına nasıl sarılıp sarmalandığını... En çok da bu kralcılar...

Kafka bürokrasiyi, bürokrasi olarak başlayıp otoriterliğe giden, faydasızlığını sahte faydalar altında gizleyen düzeni nasıl kibarca, ince ince anlatmış, kurgulamış... Bazı anlarda boğulduğumu hissettim, yaşadığım kimi tecrübeleri hatırladım acı acı.

Kahramanlar akıllı ve laf ebesi, köylü serfler olduğuna bakmayalım. Hani bir söz var, köylü kurnazlığı diye, belki uyar buraya. Uymazsa da canım sağ olsun:) Ya da benim bazen kıskandığım bir şey: cahil ama iş çıkarını kollamak olunca her şeyden haberi olan ve sistemin açıklarını bulup kendi lehine çeviren, bunu yaparken başkasının hakkını düşünmeyen "uyanık" insanlar vardır, hiç aklımdan çıkmadılar kitabı okurken... Fakat romandakiler biraz daha başka. Kraldan çok kralcı dedim ya, asıl öyleler işte. Tüm roman boyunca K.'nın köyde karşılaştığı herkes Şato hakkında (derebeylik sistemini hatırlayın) kendi kafalarına göre bir şey bulmuş ve onu gerçek görmeye başlamışlar. Ve zararlarına olsa dahi ondan, o düzenden vazgeçmiyorlar. Ciddi bir sorgulama yapmıyorlar. (Nasıl bir kafa diyeceğim ama içinde yaşıyoruz ve gıkımız çıkmıyor. Padişahlıktan kalma kodlar herhalde?)

Kitap ilerledikçe sıkmadı değil, bir an önce sonunu merak ederken. Fakat Kafka'nın bu romanını bitirmemiş olduğunu son sayfaya gelince anladım hayal kırıklığıyla. Ancak belki romandaki bu ağırlığın sebebi de buydu, Kafka bitirseydi belki bazı bölümeri çıkaracak, belki de kısaltacaktı. Bilemeyiz. (İnternette bakınırken Dava'yı Şato'nun devamı olarak anmışlar. Dava'yı okursak bakalım bu duruma.)

Başkahramanımız K,  silik ve aptal değil. Bunu sevdim bir kere. Fakat akıllı olmak kurnazlığa karşı her zaman başarı getirir mi, ya da bürokrasi ve otorite akıllıları delirtmiyor mu, yenmiyor mu:) Hani bir yerle işiniz var, gidiyorsunuz fakat görevliler ne akıllı, ne işbilir, ne çalışkan, ne de kibar. Fakat sadece o koltukta oturuyor olmakla, o dairede bulunmakla sizden üstün olduklarını hissettirmeye çalışırlar ya. Ve maalesef siz "resmiyete" karşı bir şey yapamazsınız. Sistem bu şekilde kurulmuş, siz de buna göre kodlanmışsınızdır... Yahut siz sorarken yani aklınızı kullanmaya ya da hakkınızı aramaya çalışırken  herkes "sus, sessiz ol"der.

Ben tam anlatamıyorum, Kafka anlatmış. Tabii onun anlatımı herkese hitap etmeyebilir.

Üsluba gelirsek, birçok sahne rüyada geçiyormuş gibiydi, atmosfer öyleydi genel anlamda. Havanın birden kararması, zaman mekan algısının net olamayışı vb. Romandaki akıl dışı bürokrasi ve onun gönüllü kölelerinin anlatımına uygun! Fakat dediğim gibi bu kasvet ve bölümlerde yapılan tekrarlar sıkıntı verebilir okurken. Gerçi K. akıllı ve umutlu. Mücadeleyi bırakmıyor. En azından uzun bir süre umudunu koruyor istediğini elde edeceği konusunda. Ama sonlara doğru yılgınlık belirtilerini görüyoruz. Bana kalırsa çok bile dayandı:)

Evet, Şato'dan ilk izlenimler bu kadar.
.

Au revoir canlar.



8 yorum:

  1. Zor bir kitabı güzel anlatmışsınız. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Dava’yı Şato’nun devamı görenler en hafifinden gerizekalı olsalar gerek okuyunca anlarsın(bu arada cidden okumadın mı sen bunları ?!) evet konu birbirine çok yakın ama kesinlikle bir bağları yok.Gerçek hayatında orta dereceli bir memur olan K romanlarında en iyi bildiği şeyi anlatır olması gerektiği gibi.Bu arada en büyük hayalim Şato’yu bir gün sinemaya aktarmak. Yer yer sıkılmanada şaşırdım yahu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben öykücüyüm, roman beni bozuyo:))
      İnşallah görürüz seni yönetmen olarak. Ne güzel olur yav!

      Sil
  3. Şato beni de bitirmişti okurken ayyy bi de baktım roman bitmemiş ya...yiyecektim sayfalarnı :-)

    Heheh..gençlik işte :-)

    YanıtlaSil
  4. Okuması çok kolay olmayan bir kitap, senin anlatımınla daha kolay okunur göründü gözüme. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok ağır değil, bence insanları yanıltan hafif kasvetli havası. Tesekkurler.

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)