Kafka İle Söyleşiler

                                                                                                                                         
                                                                                                  Kitapların büyük sakıncalarından bir tanesi                                                                                                   de budur.Sakıncalı, çünkü doğruluk ile                                                                                                         oyun oynuyor.Doğruluk ile oyun, yaşam ile                                                                                                   bir oyundur her zaman.


Gustav Yanoş, (Janouch) ilk gençlik yıllarında tanışır Kafka ile. Babası ile Kafka aynı dairede memurdurlar: İşçilerin Kazalara Karşı Güvenliği Kurumu'nda. (Bu satırı yazarken, Alaybey'de ölenleri hatırlıyorum hemen. 29 yaşında, üç küçük çocuğuyla , bir gün içinde yapayalnız kalan anneyi.  Yine kimse neden diye sormayacak, bu işin peşine düşmeyecek, o halat neden koptu, Ohsas neden sadece kâğıt üstünde kalıyor?!)

Ve bu tanışma sohbetlere, Yanoş'un gerek kendinin gerekse diğer edebi eserlerle, dünya gündemiyle ilgili (Bolşevizm, Rus devrimi, Yahudilerin Filistin'e dönüşü, Çekoslavakya ve Almanların durumu…) Kafka'dan görüş almalarına dönüşür. Hatta Yanoş'un Kafka'nın kendi eserleri için sordukları da var. Günlüğüne yazdığı bu konuşmaları, çok sonra Brod'un da onayıyla yayınlar Yanoş.

Kitap İlya yayınevinden ve alışıldığı üzre çeviri kusurlu. Bazı cümleler öyle bulanık ki en baştan, kendi mantığıma göre kurmak zorunda kaldım.

Daha çok özlü sözler, aforizmalar gibi bu söyleşilerden alıntılar. Yazma deneyimi hakkında, dünyayı algılayışı hakkında ipuçları var.  Günah, bilgi, gerçeklik, insanın dünya için sorumluluğu, ölüm, önyargılar vs. vs.  

Kafka'nın kimi sözleri onun dünyayı ne kadar iyi gözlediğinin yahut ileri görüşlü olduğunun göstergesi oldu benim için. Tıpkı, kurulacak olan Birleşmiş Milletler hakkında, yeni savaş alanlarının bir örtüsü demesi gibi. Ya da Hatta biz mühendislerin iyi bildiği Taylor ve onun yeni sistemi hakkında bile yorum yapıyor ki bu kadar isabetli olur: İnsan yaşayan bir canlıdan çok, bir şey, bir nesnedir(artık). Düşünen kafalar için iyi bir kitap.
  

* *
Max Brod'a göre, yazmak, Kafka için bir dua biçimiymiş. Tolstoy'a en çok benzeyen -çağdaş yazarlar arasında- Kafka'ymış. Onun iyi bir Yahudi olduğunu belirterek şöyle diyor Brod: Onun bir cümlesi, dinsel durumunu açık seçik olarak belirtir: İnsan, içinde yok edilemez bir şey varken, kalıcı bir inanç olmadan yaşayamaz.

*
İlk kitabı 11 adet satar Kafka'nın. On tanesini ben aldığıma göre onbirinciyi çok merak ediyorum demiş Brod'a.

*

Belirli bir öykü için kulağın olgunlaşmasından önce genllikle uzun yılların geçmesi gerekiyor. Onları olması gerektiği gibi anlayabilmemizden önce insanların ölmeleri gerekiyor.

**

Genç Yanoş'un şiirlerine: Şiirlerinde çok gürültü var. bir canlılık fazlalığı gösteren gençliğin ürünü bu. Sanatla hiçbir ortaklığı olmasa da gürültünün kendisi güzel oluyor böylece. Tam tersine! Gürültü anlatımın tadını kaçırıyor.

* Şu korkunç uykusuz geceler olmasa hiç mi hiç yazamayacaktım. Ama hep benim kendi karanlık yalnızlığımı anımsatıyorlar bana.

**
Aslında ozan, toplumsal ortalamadan daha küçük ve zayıftır. Dolayısıyla dünyasal varoluşun yükümlülüğünü diğer insanlardan çok daha şiddetli ve güçlü bir biçimde hisseder. Onun kendisi için şarkısı yalnızca bir çığlıktır. Sanatçı için sanat, yardımıyla kendisini daha öte acılardan kurtaran bir acı çekiştir yalnızca. Sanatçı bir dev değil, ama varlığının kafesinde öyle veya böyle parlak bir biçimde tüylendirilmiş bir kuştur yalnızca.

**
İnsan bazı şeyleri aklından çıkarıp atmak için onların resimlerini çeker. Benim öykülerim, insanın bir tür gözlerini kapayışıdır.

**
O.Wilde'ın İstemler adlı deneme kitabı üzerine: Kitapların büyük sakıncalarından bir tanesi de budur. Sakıncalı, çünkü doğruluk ile oyun oynuyor. Doğruluk ile oyun, yaşam ile bir oyundur her zaman.

**
Yazılanlar, deneyimin tortusundan başka bir şey değildir.

**

Yazın denen şey bu. Gerçeklikten kaçış.

**

Ama sanatta hep  böyledir yol. İnsanın onu kazanması için yaşamını ziyan etmesi gerekir.



11 yorum:

  1. heeey edebiyat ve edebiyat dışı kitap listelerime baktın mıı.
    bi de film listesi.
    devamı da gelecek film listelerinin.
    :)
    kafkayı bu da dahil hepsini okudum.
    :)
    bi de biliyo musun kafka pek çapkınmış.
    bunu öğrenmek beni çok şaşırttı.
    :)

    YanıtlaSil
  2. etkileyici bir kitap, alıntılar düşündürücü, "yazılanlar deneyimin tortusundan başka bir şey değildir,", yazmak ne kadar zor demek ki, tortu bırakacak kadar çok yaşamak lazım demek ki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kafka'nın derin bir düşünmesi var. kendi deyimiyle dünyayı okşamıyor,anlamaya çalışıyor...

      çok şey değil de yaşadıkları üzerene düşünme, derin düşünme diyebilirim ben buna...

      Sil
  3. Heeey, hastalık hastası, yerlerde sürünen, müzmin kemik rahatsızlığım nedeniyle sanatoryumlardan çıkamayan, asosyal kişi yani ben, Franz Kafka; pek bi çapkınmışım biliyor musuunn? Ama Milena duymasın, mektuplarıma cevap vermez sonraaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :p anlayan anladı.

      (yahu bu kadar kitap kurduyum, kafka'nın sadece öykülerini okudum biliyon mu :) )

      Sil
    2. n.narda.

      kafkanın mektuplarını, günlüklerini ve romanlarını okuyabilirsin.
      dava, amerika vb. başlayabilirsin.
      bizde türkçeye çevrilmiş müthiş bir kafka külliyatı var.
      :)
      onunla ilgili başkalarının anıları da var.
      :)

      Sil
  4. avram.
    :)
    kafka, marcel proust'tan sonra en sevdiğim yazar.
    ve tüm yaşamını iyi biliyorum.
    diğer tüm edebiyatçıları da olduğu gibi.
    edebiyatçıların yaşamlarını okumayı pek severim.
    kafka, evet hastalıklıydı.
    fakat çok çapkındı.
    inan ki yaşamı kadın peşinde geçti.
    bütün kadınlara mektup yazardı.
    evli kadınlara da.
    biraz da kendini acındırarak yazardı.
    evet kemikleri sayılıyordu.
    ama hep kadın peşindeydi.
    bu dehasını küçük düşürmüyor elbette.
    kafkaya bir giriş olarak, kafka kendi yazıları dışında, kafkanın bebeği ve büyük yazarların gizli hayatlarını okuyabilirsin.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Cin Ali serisi okuyorum; heyecanlı oluyor. Anlamam Kafka'dan Proust'tan.

      Sil
  5. bilirsiniz kafka, fiziksel rahatsızlıkları yanında çok zayıf ve çirkin olması nedeniyle sürekli bir kompleks ve çaresizlik içindeydi. tanıdığı bütün kadınlardan mektup yoluyla aşk dileniyordu. aslında onu anlamak da lazım. çünkü bir de babasının baskısının getirdiği sıkıntı vardı. ama o da bir çok edebiyatçı gibi yazarken başka biri oluyordu. yazan kafka dışındaki kafkanın yaşamı çok acı gerçekten de. yazar olarak bir defa insan olarak çaresiz bir zavallı adeta. :) diğer bütün insanlar gibi. çoğumuz öle değil miyiz zaten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ama anlattıklarına göre ona çapkın demek tam doğru olmuyor bence. başka bi kelime lazım, psikolojik bozukluktan kaynaklanan bi'şey, iradi değil o tavırları...

      Sil
  6. çook güzelmişş.okumak lazım kesinlikle ilgimi çekti:)

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)