Puşkin'in Yevgeni
Onegin'i hemen herkesçe biliniyor olmalı. Aslının muazzam bir manzum şiir
olduğunu bu kitabın başındaki güzel önsöz-incelemeden öğrenmiştim. Eski basım
kitapları bu yüzden daha çok seviyorum; faydalı önsözler oluyor içlerinde.
Çevirmenimiz ise Ataol Behramoğlu. Hemi
de Rusça aslından çevirmiş. Bu seriden (Cumhuriyet Dünya Klasikleri ki H.Ali
Yücel'in, bakanlık döneminde çevirttiği klasikler serisinin yeni basımları) aldığım kitapların çoğunda var çevirmen
olarak.
Bahsettiğim kitap Yüzbaşı'nın
Kızı. Şöyle bir bakayım ilk sayfasına diye elime aldım, bırakamadım.Gecenin
sonuna doğru bitirmişim. J
Akıcı,esprili (komutan yerine komutanlık eden karısının tasviri misal), harika
bir anlatım. Subay okuluna gönderilen soylu bir gencin gittiği dağbaşında,
komutanı olan yüzbaşının kızına olan aşkı ve savaşın ve rakip bir âşığın araya
girmesiyle çetrefilleşen hoş bir macera, diye kısaca konuyu özetleyebilirim.
Ama bu kısa romanın anlatımındaki güzelliği küçümsememeniz için Gogol'un
söyledikleri ve başka ifadeleri de üşenmeyip yazıyorum. (Üşenmeyip
okuyabilirsinizJ)
Puşkin anlatı alanında başyapıtı olan Yüzbaşının Kızı'nı
1836 yılında tamamlayıp yayınladı. Gogol romanla ilgili olarak şunu söylemektedir:
Yüzbaşının Kızı ile karşılaştırılınca bütün romanlarımız ve ve büyük
hikâyelerimiz yavan kalıyor. Saflık,yumuşaklık öyle bir yükseliyor ki bu
yapıtta, gerçek bile yapmacık ve karikatürize edilmiş gibi görünüyor. Ortaya
gerçekten de ilk olarak Rus karakterleri çıkıyor. Kalenin basit komutanı,
karısı,bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi,zamanın karışıklığı, sıradan
insanların o alçakgönüllü büyüklüğü. Bütün bunlar yalnız gerçek değil, onu da
aşan bir şey.
Kitap hakkında edebiyat çevrelerinde ileri sürülen bir görüş
de şuymuş: Yüzbaşının Kızı yazılmasaydı,Tolstoy'un
Savaş ve Barış'ı da yazılmazdı.
Bu arada bir tesadüf de Cihat Burak'ın anılarını okurken
yazdığım ahlak ile ilgili paragrafa Yüzbaşının Kızı'ndaki şu cümlenin denk
gelmesi oldu:
" (…) Genç adam! Bir gün bu yazdıklarım eline geçerse,
en yararlı, en köklü değişikliklerin, ancak ahlâkların düzelmesi yoluyla, hiçbir zorlayıcı sarsıntı olmadan
gerçekleşenler olduğunu unutma." (s.76,77)
yazını okurken hiç puşkin okumamış olduğumu farkettim. esefle:) gogol, tolstoy, çehov, dostoyevski evet ama hiç puşkin yok...dediğin doğru aslında rus edebiyatı puşkin'e çok şey borçlu. hemen okumalıyım, hemen!
YanıtlaSileski kitapları ben de seviyorum. kitapların hazırlanışı daha özenli sanki. şimdi bir telaş var ki sorma.
sevgiler narda. yine bize kitaplardan bahset:)
:) puşkin ve gorki, sanki diğer ruslardan daha az okunuyor ?
Silbilmem, blogu kapatayım diyorum ama belki de yazarım...
sevgiler benden de.
Çok merak ettim şimdi...bu yıl dersler çok yoğun...eskisi kadar takip edemiyorum ama biriktirip biriktirip okuyorum artık:)))
YanıtlaSilbu kitabı araya sıkıştırabilirsin, hem çok uzun değil,hem akıcı,hem eğlenceli :)
Sil