Umberto Eco'nun 50 bin adet kitabının olduğu ve geçtiğimiz aylarda bir "liste" müzesi açmasına dair bir haberin* ardından şöyle düşündüm: Eco, işini bilen bir yazar.
Onca kitabının olması ve çoğunu -yeri geldikçe okuyacak diyelim- okumuş olması… Sonra yazdığı zengin metinleri okuyoruz. Göndermelerini, kaynaklarını belli etse de, yahut (yine o tatlı kurnazlığıyla) okuru iyi ve sıradan diye ayırıp göndermelerimi anlayabilen zaten iyi okurdur ve benim nelerden alıntı, nelere gönderme yaptığımı, nelerden esinlendiğimi bileceklerdir demeye getirmesi… Ama sonuçta yazdığı metin, onun başarısı oluyor.