Mösyö Philipon'un 2 yıl hapsine...

Hadi devam edelim.

" Zürih'te sıradan bir yaşam sürme fikri büyülüyordu en çok beni. Londra'da sıradan bir yaşam sürmekçok da kıskanılacak bir durum değildir.  Sıradan hastaneler, okullar ve evlerin hemen hemen hepsi iğrençtir.  Tabii bunların harika örnekleri de vardır, ama onlara yalnızca çok zenginler ulaşabilir. Londra bir burjuva kenti değildir. Zenginlerin ve fakirlerin yaşadığı bir kenttir."

Bu kıyaslama sayesinde ben de burjuva kentlerden yanayım.

Son alıntı bu bahiste:

" Modern ve laik toplumlardaki insanların çoğunun benimsediği bir görüşe göre herkes gibi olmak, bir insanın başına gelebilecek en kötü şey, tam anlamıyla kadersizliktir.

Te Burası Edirne- Gezmeye Devam

Ufaklı tefekli kafelerden birinin gölgeli masalarından birine geçip "iki çay söyledik orada".  Alan küçük olunca iki masa sandalye atmışlar yan yana, haliyle dip dibe oluyorsunuz. Benimki ihtiyaten oturabilir miyiz diye sordu yan masamızdaki beye. İngilizce "Elbette, hele yanınızda bir hanımefendi varken" diye cevap alınca vay be dedim Avrupalılık böyle bir şey olmalı :)

GEZMEYE DEVAM

Kılavuz önceden bunları bellettiği ve günübirlik gideceğimiz için başka bir araştırma ve planlama yapmadım. Zaten vaktimiz de ancak yetti. Hatta sevgili beyefendinin yüzünden az kalsın otobüsü kaçırıyorduk ve dolmuştan inip bir yerde taksiye binmek zorunda kaldık. Taksicinin o telaşımızda para üstünü eksik vermesiyle de (bilinçli bir iş gibi geldi bu bize ya neyse) 5 lira yerine 27 lira ödemiş olduk.

Ücretleri de yazıyorum; böyle her şeyi detaylı ve fiyatlarıyla yazan blogları seviyorum; belli bir bütçe ve zaman kısıtlamasıyla gidilecek yerler için çok iyi ön bilgilendirme oluyor çünkü.