YENİÇERİLER, REŞAD EKREM KOÇU

Osmanlının piyadesi yeniçeriler üzerine çok tatlı bir üslupla yazılmış bir tarihçe.

Hele o isyan dönemleri yok mu... Yapımcılara duyurum, gelin asıl bu dönemlerin dizilerini çekin...
.

Ne yalan söyleyeyim, yeniçerilerin ocak ilk kurulduğunda esirlerden, sonra gayrimüslim çocuklarından devşirme yoluyla seçildiklerini bilmiyordum. Mimar Sinan'ın da yeniçeri ocağından geldiğini, böylece onunda devşirme olduğunu öğrenmiş oldum. Kayseri'de okurken doğduğu köyün bağlı olduğu Gesi'ye  uğramışlığım vardı.
.
Şu meşhur Osmanlı tokadı var ya, işte onun kaynağını da buldum sanırım, yeniçeriler öyle seçmece, öyle heybetli, güçlü kuvvetliler ki tek tokatla insan öldürmeleri imkânsız değil...
.
Yeniçeri dediğimiz bildiğin paralı asker.
.
Koçu, yeniçeri tarihini, ocak disiplini bozulmadan önce ve bozulduktan sonra olarak ikiye ayırıyor...

Yeniçeriler ve isyanları.. Genç Osman ve sonrası... çok üzücü. Kosovaları, Niğboluları zafere çeviren, ordunun en çilekeş neferlerinden, olur olmaz yerde isyan çıkaran, artık çapulcu yatağına dönüşmüş bir ocak...Yöneticilerin rüşvetle, torpille, hazine yığmakla gün geçirdiği bir saray....
" Bütün işler, memuriyetler ehlini bulup tayin etmek yolundan çıkmış, alım satım işi olmuş, hatta bir borsa bile kurulmuştu."

Koçu: "Tekrar tekrar yazıyoruz,devletin kapısında sözün ayağa düşmesi kadar büyük felâket yoktur."

Koçu'nun tatlı tatlı anlatışıyla Osmanlı hakkında da neler neler öğreniyor insan ayrıca. 400 küsur sayfa.

Hararetle öneririm.
.
Son bir alıntı: 21 Ağustos 1651'de halk, ilk kez ayaklanır: Kösem Sultana ve yeniçeri ağalarina karşı.
O da, ayarı bozuk para bastırıp halka dağıttıkları, hazineye yardım diyerek de halktan tam ayar altın aldıkları için.  Koçu, Osmanlı imparatoluğunda halkın bir kuvvet olduğunu gösteren ilk vakadır demiş. (!)
....


Doğan Kitap 2004 baskısından okudum.. Yıllardır okunmayı bekliyordu. Tarihçi Koçu son zamanlarda tekrar kesfedildi gibi bir şey. Hakkını vermek lazım. Kendine has bir üslubu var. 

2 yorum:

  1. Reşat Ekrem Koçu okuması çok keyifli, İstanbul Ansiklopesi'ne bakmıştım, eline sağlık Narda'cım ilginç bir konu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, sürukleyen bir dili var ve yeniçeriler ozelinde Osmanlının gundelik yüzü meydana çıkıyor, devşirmelik, kölelik, dinî yaşayış, ekonomi... Bir sonraki postta Prof. Öztürk Osmanlinin son dönemlerine kadar kölellik vardı dediğim için dava edildim diuor. Oysa aynı şeyi tarihçi Koçu söylemiş işte Yeniçeriler kitabında. Bu kadar dingonun ahırı bir ülke olmamizin kökleri de bence yine bu kitapta görülebiliyor. Meyse Erencim, gecen gun bir arkadaşla kafede ağaclarin altinda otururken dedim ki bundan sonra bu ülke meselelerini dert etmeyeceğim, bana ne:))))

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)