HASTANE FOBİSİ

 

Muhtemelen çocukluğuma dayanıyor. Ancak son dört-beş yıldır tavan yapmış durumda.

Bunun en belirgin nedenlerinden ikincisi, bu ülkenin hiçbir şeyine güvenmemeye başlamam elbette.


Sağda solda duyduğumuz hastane ve doktor sergüzeştleri... Yaşı yetenler hatırlayacaktır, bir dönem ameliyat sonrası karnında gazlı bez - makas unutulmuş hasta haberleriyle ekranlar "şenlenirdi" bu ülkede... Geçirdiği rahim ameliyatı sonunda, vurulması gereken bir iğne vurulmadığı için öldüğü söylenen eski kiracımız Emel teyze mesela. Kadını sapasağlam görmüştüm birkaç gün önce, uzun bir müddet sesi kulaklarımdan silinmedi... Rahmetli babamın evde hasta yattığı iki sene boyunca hastanelerden, doktorlardan gördüğümüz muamelenin de az etkisi yok tabii.

Geçelim, kötü örnekleri algılayıp depolamada insan beyninin üstüne yok. Evrimciler vd. bunu kendini koruma içgüdüsü ile açıklayıp duruyorlar. Aferin beynimize o zaman.

Son 3 haftamı doktor doktor gezerek geçirdim.

Doktorlardan ve bilimum sağlık mekanlarından nefret derecesine yakın hoşlanmadığım halde bir o kadar da hastalık korkusu edindim galiba? Yok, öyle değil. Yine sağlık camiasının bizi dürtüp durduğu (haklı olmalılar) erken teşhis mevzusu yüzünden. Tamam biraz da canım kıymetli galiba.  Fakat daha önce karşılaşmadığınız bir durum olunca insan beyni bunu anlamlandırana kadar çalışıp köpürüyor.

 

Şöyle düşünmek lazım, alışkanlıklarımızın, nevzuhur deyimle konfor alanımızın dışında bir şey oldu mu bu hal, önce bizi korkutur. Alıştığımız ve sebeplendirdiğimiz anda bir çok şey yerine oturur. Misal, ilk kez boyun fıtığı ağrısı çektiğinizde ama bunun sebebini bilmediğinizde, öleceğinizi sanabilirsiniz. Ne zamanki bu duruma alışır, yapmanız gereken egzersizleri öğrenirseniz, sonraki krizlerde daha sakin olursunuz.

(Devlet hastanesi ayrı dert, özeller ayrı dert. Paranız varsa insan gibi davranılıyor olmak çok acı bir şey. Kahrolsun bu düzen.) 

Hülasa, çok şükür korktuğum şeyler olmadı. Ağrılarım tekrarlarsa bir gastroentoroloji uzmanına görünmem salık verildi.

Kendi kendimi bu "fobia"lar konusunda sakinleştirmeye de çabalıyorum son 2 yıldır. Her atakta biraz daha çabuk kurtulduğumu fark ettiğim için mutluyum, koca kafama bir şeyler sokabilmişim. Ama bana kaç kabus dolu geceye mal oldu belirtmek gerek! Paralize olup tek satır okuyup yazamamak, hatta hiçbir iş yapamamak bir de. Kayıp bir sürü zaman.

Kendi kendimizin şifacısı olmalı elbette.

Söyleyecek çok şey var hastalık-sağlık-ruhi iyilik deyince.

Bu konularda kafamı kurcalayan başka bir alan ise yeni türemiş şifacılar, zihinciler, yogist türevleri, koçlar, enerjiciler vs... Onların ne kadarı şarlatan, ne kadarı kadim bilgiyle ve tecrübeyle donanmış bilmiyorum. Bunun için çok araştırma yapmam lazım.

 

Duaya ise bir müslüman olarak her zaman inandım.

 

Ben şunu diyeyim: Panik ve korkunun hiçbir şeye faydası yok. Bunu kendinize anlatın.

 

 

 

                                              Ankara Eymir Gölü. Fotoğraf bana ait. Ancak isteyen herkes                                                                                                     izinsiz kullanabilir.

6 yorum:

  1. Öncelikle geçmiş olsun.
    Şöylesine de ben denk geldim: Dr: "hemen biyopsi yapalım" Ben: "1 hafta ertelesek olur mu, önemli bir durumum var" Dr: "vallahi şekerim sen bilirsin, bazı kanserler 2 ayda şak diye götürür haberin olsun, saat bile önemli". Ben: Ağlama krizi... :P
    Geçip gidince fıkra gibi de, yaşarken....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten doktorların o halleri en çok yıpratan. Tamam, bir şeyleri söylemek zorundasın da böyle söylemek zorunda mısın? Böyle bir doktorun yanından çıkışımın tarihini unutmuyorum 3 yıldır. Normalde doğum günümü bile unuturum..

      Sil
  2. O "fobia"lardan bende envayi çeşit var ve hastalık fobisi de bunlardan biri. Hele ki bir de belirtiler için google araması da yaptıysam ohooo... Sonracıma, oğlum doğduktan sonra da uygun bir dille söylenmeyen bir teşhis yüzünden de iki yıl kadar hastane fobim oldu, gidemedim, annem götürmüştü hep.. Dediğinizde haklısınız, insanın kendine telkini çok önemli ama bunu ancak normal zamanlarda yapabiliyorum. Yoksa hoop başa geri dön.

    Size de geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. 2021 sağlıkla gelsin size, hepimize :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. internette aratmayı bıraktım, yarı yarıya rahatladım. Kesinlikle tavsiyemdir!

      Teşekkürler, amin diyelim.

      Sil
  3. of geçmiş olsun yaa. bir önceki yılın eylülünde ciddi bir ameliyat oldum ben de hatta uyanık alındım ameliyata düşündükçe hala hissediyorum o anki şeyleri ameliyat sonrasında da inatla kan vermedikleri için az daha komaya giriyordum bayıldıktan sonra kan vermeye ikna olmuşlardı prosedürleri varmış da falan uyanamıyordum az daha. sağlık mühim mesele dikkat et kendine çok. midenle ilgili sıkıntı ne çok anlayamadım ama yediğin şeylere dikkat et bakalım asitli şeyler tüketme rahat ve hafif şeyler tüket zaten doktor da söylemiştir birçok şey bu konuda. geçmiş olsun tekrardaan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne biçim prosedürlerse insanı yaşatmak üzerine değil demek ki! Gelmiş geçmiş olsun sana da. ağrılar karın bölgesindeydi o sebepten. Ayrıca iki yıldır reflü var. Rahmetli babamdan miras herhalde:)

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)