IAN McEWAN: SİYAH KÖPEKLER

                                       
Kitabın adı: Siyah Köpekler
Yazarı: Ian McEwan (1948 -…)
Yayınevi: Arion
Basım yılı: 2002
Kitabın ilk basım yılı: 1992

Jeremy’nin gözünden; kayınbabası Bernard ve kayınannesi June’un, evliliklerinden kısa bir süre sonra boşanmadan ayrı yaşamalarının hikâyesi.

Ciddi, düzgün bir anlatım, her iki tarafı da dinleyen- anlatan-anlamaya çalışan bir adamın cümleleriyle yazılmış. Taraf derken romanda Bernard ve June iki ayrı hayat felsefesini temsil etmekte, asıl taraflar bu iki dünya görüşü: Bernard’ın komünist parti üyeliği ile mücessemleşen “sadece akla dayalı, yaratıcı ve müdahaleci bir Tanrı’yı kabul etmeyen dünya görüşü” ile “aklın dışında bir enerji ile, sevgi ile tanımlanabilen bir Tanrı’yı bulan” bir dünya görüşü.

Romanın konusunu bu şekilde özetleyelim. Jeremy, eşinin ailesinin, özelde annesinin hayat hikâyesini yazmak istiyor. Bunun sebebi, çok uyumlu bir eş iken June’nun daha balayında yaşadığı bir olay  –onun tabiri ile deneyim- sebebiyle 180 derece ters dönerek eşi Bernard’dan çok farklı bir hayat tarzı seçmesi, Fransa’da bir dağ köyünde satın aldığı ağılı eve çevirerek orada tabiatla iç içe ve meditasyon vb. üzerine çalışarak yaşamını sürdürmesi.

Girişte Jeremy’nin hikâyesi de kısaca anlatılıyor. Roman bittikten sonra bana gereksiz gibi geldi bu bölüm. Romanda bu girizgahın sebebi ise Jeremy’nin başka ebeveynlere,onların hayatlarına ilgi duyması, dolayısıyla June’un hayatına burnunu sokarak anılarını yazmak isteyişinin açıklaması olarak belirtilmiş. Bu arada yazarın June’un başından geçenleri her bölümde parça parça anlatıp sonuna dek açıklamayarak merak unsurunu diri tutması gayet başarılı. Bir dikkatimi çeken nokta da, benim hayal meyal hatırladığım Berlin Duvarının yıkılışının bir bölümde fon olması.

İrdelediği konuda suya dokunuyorsa da sabuna dokunmuyor McEwan :) Yine de okunabilir, güzel bir roman. Not: Çeviriden mi, orjinalinden mi bilinmez bazı cümleler yorucuydu.



2 yorum:

  1. Bende "ilişkiler" adlı öykü kitabı var. İkinci öyküden öteye geçemedim. Anlamadığım, adama ilah muamelesi yapmaları İngiltere'de. Bizimkilere haksızlık mı yapıyoruz ne?

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)