Annie Ernaux: Seneler

 




Babalar, anneler, amcalar, dayılar, büyük anne ve babalarla oturulan, geleneksel aile sofraları. Önceleri ilginç bulunan savaş hikâyeleri, ki ikincisi biteli birkaç yıl ancak olmuştur, biraz büyüyünce bu geleneksel ve ihtiyarların doldurduğu sofralardan sıkılmak, kaçmak. Derken orta yaş ve aynı sofralarin benzerlerni kurduğunun farkına varmak, bu kez konuşanlar gençler ve konular bambaşka olsa bile...

Yazar, öyle bir dönemi yaşamış ki, tam da olayların merkezi olan Fransa'da, okudukça görüyoruz ki aslinda bize de çok şeyler anlatıyor... Mesela, 2. Dünya Savaşı sonrasinda köylü-işçi sınıfının durumu, inançları bizimkilerinkine öyle benzer ki...kadına bakış dahil. Toplum olarak  peşinden sürüklendiğimiz bir çok şeyin başlangıç yeri ve haliyle arkadan takiple devam edegeldiğimiz sorunlar, durumlar.

Eskiyen bayramlıkların gündelik elbiselere çevrildiği savaş kıtlığından, tüketim ve eğlence çılgınlığına reklamlarla geçiş, "kadın hakları", kilise baskısı, 68 olayları, Cezayir, 2000'lere kadar , hepi topu 60 yıla sığmış baş döndürücü politik ve sosyal bir çok olay...


Roman demişler türüne ama ben otobiyografik sohbet diyorum. Geriye dönük bir çetele. Yaşadığımız zamanı anlamlandırabilmek için böyle geriye dönük çetelelere ihtiyacımız var, bir düzlemin üzerindeki noktalarız çünkü.
.
Devir ağzı laf yapanların devriydi.
Reklamlar, buyurgan çığırtkanlık.
Şaşırma duygusu köreliyordu.


12 yorum:

  1. Benzer tonda bir kitap önerebilirim aynı yıllardan söz eden... Aslında çok sevdim ama yarım bıraktım. Bütün Günlerin Akşamı-Jenna Erpenpeck.

    İlginizi çekerse, neden bıraktığımdan da söz eden yazımın linkini şuraya bırakıyorum. Suç kitabın değil yani!:)

    https://laparagas.blogspot.com/2022/03/bir-kitap-nasl-murdar-edilir.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de üç kere başlamıştım bu kitaba. Ama iyi oldu okuduğum. Sizin yazınızi da okumuştum. Benzer konular çünkü Ernaux da "devrimci". Yani benzer açılarla bakılmış bir dünya. Yaş olarak benden bir kuşak önce olduğundan benim bizzat tanık olmadıklarım ve bugüne yansımaları açısından önemli oldu benim için. Tarihten, yakın tarihten kopuk olmak bizim için büyük bir sorun diye düşünüyorum...

      Sil
  2. Evet, yaşadığımız yüzyılın mı dersiniz ya da içinden geçtiğimiz çağın mı dersiniz omurgası kırık. Öyle günler yaşıyor, öyle inanılmaz zamanlara tanıklık ediyoruz ki hiçbir şeye şaşırmıyor/şaşıramıyoruz. Körelme değil bence. Gönüllü körebelik bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir filoloji hocası " yapcak bi'şey yok, bu çağ da böyle bir çağ işte" demişti, ben de kabulleniyorum artık bunu. Olanı kabul etmekten başka çıkış yolu yok gibi şu an.

      Sil
  3. her şeyi bir kenara bırakalım da reklamlar dahilik örnekleri modern çağın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sosyoloji ve psikolojiyi kullanarak insan zaaflarını çok iyi kullandıkları kesin. Yazar bir yerde, kılık kıyafet reklamları için anorganiğin organik olan üzerindeki yani cansızın canlı üzerindeki hakimiyeti gibi bir şey diyordu... Kırk yıl düşünsen ihtiyacın olmayacak bir şeyi reklam sayesinde sorgusuz sualsiz alabiliyorsun mesela.

      Sil
  4. Yazarı biliýorum, alıntılar çok etkileyici, vaay dedim:D geçmiş ve şimdiki kuşak arasında ciddi bir anlayış farkı var bence; toplum için yaşamak veya kendin için yaşamak... Eline sağlık Narda'cım sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar özeleştiriye de giriyor zaman zaman, yumuşak tonda olsa da. Kapitalizmin, genclik zamanlarındaki onca devrim çabasini, kadinların elde ettiği hakları nasıl sömürdüğünü ve saptırdığını söylerken yeni neslin bambaşka niteliklerle doğduğunu ve bu çağın onlara göre olduğunu da söylüyor. Ama eninde sonunda herkes yaşlanıp bir anlamda "gelenekselleşiyor".

      Sil
  5. kitap hayli ilgi çekici ama bir o kadar da ağır hissiyatı verdi bana, elimde imkan olsa da hepsini okusam ama :) sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok, agır bir dili yok. Ama toptan bakarsak yaş almayı, artık yaşlanmıs, torun sahibi olmuş birini anlattığı için hüzunlü bulunabilir biraz. Yani geçmişteki onca şey arka arkaya dizilince kitapta, ben biraz bu duyguyu aldım açıkçası:)

      Sil
  6. şaşırma duygusunun azalması ve her olumsuzluğun normalleşmesi... Çağımızı ne de güzel özetlemiş..
    iyi okumalarınız olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz de böyle bir zamanda yaşayacakmışız demek ki diyorum kendime, tuhaf bir farkındalik bu...

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)