30 ağustos
Metro hâlâ çimento kokuyordu.
Balçova’dan çok aralıklı kalkıyor metro! Daha 12 dakika varmış!
Üstelik havalandırma kötü. Kuyu gibi. O gün Kemeraltından dönerken Konak metro nasıl da cehennem gibiydi. Domuzlar ne havalandırma ne klima açmışlardı.
Kadın peçeteye yazıyor, yazıyordu. Çok
geç sefer arası diye hayıflanınca ben,
Neden geç diye sordu. "Belediye öyle münasip görmüş"
dedim. Güldü. Şimdi başını demire koymuş uyukluyor. Minnacık bir kadın. 40’larında.
.
A. ile buluşma. Kahvaltı, uzun sohbet... Piyasadakilerin iç yüzleri...İnsanın olduğu yerde, sektör fark etmeksizin aynı çirkeflikler, yalanlar...
İnsanoğlunun bencil, yalancı, iki hatta daha çok yüzlü olması, çıkarı için bugün müslim yarın ateist görünmesi, erkeklerin dini ya da siyasi görüşü fark etmeksizin kadınları kullanma eğilimleri, kadınların da güzelliklerini ve çekiciliklerini erkeklerin dünyasında yer edebilmek için kullanmaktan çekinmemeleri...
İyi yazanın/yapanın değil sesi çok çıkanın bir yere gelmesi.
31 Ağustos
Dün gece yağmur oluğunun üstüne çıkıp yerleşen ve bize miyavlayıp duran sarman kedinin aç olmadığını biliyordum. Balçovada her milimetre kare kedi maması çünkü. Ev aradığı belliydi. Evden mi atmışlardı bu tüylü pasaklı ama tatlı kediyi? Verdiğim peyniri yemedi. Miyavlayıp durdu ben balkonda kitap okuduğum sürece.
Gece
eve girer belki dedik, cam balkonun pencerelerini kapatalım mı diye anneye
sorduk. Çok sıcak olur dedi, kapattırmadı.
Sabaha
doğru seslere kalktı beyfendi. Nedir demeye kalktım yarı uyuşuk, sarman
yanımızdaki odaya kadar gelmiş, yani tüm evi kat etmiş. Beni görür görmez, ben
peşinde o ileride, alacakaranlıkta geldiği yere, cam balkondan dışarı:)
Akşam yine geldi yağmurluk üstüne. Miyav
da miyav. Biz gittikten sonra anneme kalacak olmasa alacağım içeri...
Bu arada üst kata bakmaya başladı
hayvan. Başımı çevirip baktım, üst kat komşular. Sizin mi kedi, dedim. Hayır.
Ama yan binadan birininmiş. Gördü şimdi zilinize basmaya geliyor dediler.
O arada zil çaldı. Bir kadın oğluyla girdiler. Mars oğlum diyerek aldılar kucaklarına. İki gündür yokmuş yaramaz.
Tatlı bir anı kaldı bana yaz sonu için.
Bittin mi yaz,
Ben bitti demeden bitemez, hah ha...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)