YALNIZLAR MEKTEBİ

Özgecan derken Nuh Köklü derken bir de Çengelköy'deki vahşi koca cinayeti...

Bütün bu karamsarlığın ortasında bütünlüğüm kaybolarak okuyorum bu yılın aldığım ilk edebiyat dergilerini...

İlk dergi varlığından yeni haberdar olduğum Yalnızlar Mektebi. İki ayda bir çıkıyor ve 11. sayı elimdeki.

Ha, demelisiniz ki varlığından haberdar olman şart mı, geçen sene ölümlerden döndün sen, yazıya harf veremedin, tek satır okuyamadın...

Evet, aynen böyle deyip savunmalısınız blogcanınızı :)

Fakat oldukça iyi bir dergi; bu sayıya bakarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.


Derginin dosya konusu Stefan Zweig. Güzel yazılar var. Zweig'dan sadece Acımak'ı okumuş biri olarak faideli buldum bu yazıları. Ha, elbette The Royal Tennenbaums ve Grand Budapest Hotel hayranı olarak (ki burada: http://mavikalemdekiler.blogspot.com.tr/search/label/Wes%20Anderson yazmışım) The Grand Budapest Hotel'den bahseden yazı ayrıca dikkatimi çekti. Değinilmesi çok iyi olmuş:))

Tankut Yıldız'ın hazırladığı, edebiyat ve yayıncılık âlemine iğneler yollayan bölümü umarım hep devam eder.

Ha bugün ha yarın diye okuma listemde bekleyen Nazlı Eray ile yapılmış söyleşinin, Eray'ın listede yukarılara geçmesine neden olduğunu da söyleyeyim:)

Gelelim dergideki şiir ve öykülere...

Derginin künyesinde adı geçenlerin dışında da öykü şiir yayınlanıyor...

Doğrusu, bütün olarak bakıldığında iyi öyküler yer almış dergide. Bu benim dergi eleştiri tarihimde bir ilk:)

Tabii kurşunkalemimle ırzına geçmediğim öykü yok gibi ama bu benim mükemmelliyetçi okurluğumdan kaynaklanıyor da olabilir :p
En çok beğendiğim öyküler,

Miraç Ağca: Sâir Fi'l Menâm ( son iki paragraf bana İvo Andriç'in Drina Köprüsü'ndeki idam sahnelerini hatırlattı hemen)

Ata Tuncer : Alimallah Sokak (öyküdeki kıvıldanıp duran üslup çok hoşuma gitti benim. Sayfanın alt köşesinde Okur da Yazar bölümünün bu sayıdaki konuğu demişler. Demek ki konuk yazarmış kendisi:))

Diğer öyküleri de aktarmak isterdim ama yerim dar:))

Yalnız fotoğrafları çekip koymak daha kolay geliyor bea. Haddizatında benim şimdi blogu filan boşverip bir ay kadar gerisinde kaldığım yazma planımı uyguluyor olmam gerekti:(  Dayanamadım yine yazıyorum işte.


Bir de harika bir girişi olmasına karşın bence geçişleri tırtıklı kalmış, yine de güzel bir öyküden bahsetmeliyim: Egemen Deniz Bahar'ın İsimsiz Öykü'sü. 




virgül hastasıyım, kabul :)







(Şiirler mi nasıldı, fena değil:)))

16 yorum:

  1. Geçen sene ölümden döndüğünü yazmışsın arkadaşım bilmiyordum çok büyük geçmiş olsun.

    Bu zamanda dergi alan, evine dergi giren insan sayısı çok az o yüzden seni kutluyorum. Valla ben de alamıyorum. UZun zaman oldu hem de. Eskiden Milleyet Sanat alırdım en azından, kitapları not alarak vs. okuma huyu bende de var:)))ama virgüle filan takmıyorum:))beğendiğim yerlerin altını çizmek ya da yanlarına kocaman yıldızlar koymakla yetiniyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döndüm evet... Teşekkürler. dergiler hakikaten okunmuyor uc bes meraklısı işte. benim üniversite yillarimdaki tadi da yok gibi sanki

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  2. Blog keşif etkinliğinde geliyorum sayfanızı gfcden izliyorum bana da beklerim :)
    http://kirmiziruganayakkabilarim.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  3. Milliyet yerine Milleyet yazmışım :))) bak işte ben de gıcık olurum böyle şeylere ama yorum yazarken hızlı, acele yazıyorum, sanki kaçacakmış gibi:)))sonuç bu:) keşke yorumlarda 'düzenle' diye bir şey olsa di mi?:)))

    YanıtlaSil
  4. Senin bu okumalarına hayranım! Süpersin. Dört yıl öncesine kadar eve muhakkak bir iki dergi gelirdi abonelikle. Ama şimdi o da kalmadı, artık spontane ne ilgimizi çekerse alırsam alıyorum bazen de es geçiyorum :( Pek bi utandım bak şimdi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yahu:) kitap
      okunuyorsa sorun yok. Dergiler çok ama icerik kalitesiz genelde:)

      Sil
    2. Yok yahu:) kitap
      okunuyorsa sorun yok. Dergiler çok ama icerik kalitesiz genelde:)

      Sil
  5. Bir de bu kadar ciddi bir rahatsızlık geçirmişsin çok üzüldüm. Çok geçmiş olsun, Allah sağlıktan mahrum etmesin inşallah. Hastalık işi zor, herşey geçmiş bitmiş olsun inşallah. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Bende bu dergiyi bu ay almıştım. Çok beğendim. Her zaman almayı isterim.

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar, ben de YM'nin bir yazarıyım :) eleştiriniz için çok teşekkürler; ama keşke daha uzun eleştirilerde bulunsaydınız. Çok önem veriyoruz ekipçek eleştirilere.

    Tekrar teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin deli :)

      Önem vermeniz çok güzel, o halde mesajlaşalım, burada uzun yazılar çok okunmuyor biraz da o yüzden kısa kesiyorum.

      Blogunuza baktım, güzel ve genç enerjisi dolu. Selamlar, görüşmek üzere.

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)