BİRAZ ŞİMDİDEN, BİRAZ ESKİDEN...

 

Bugün benim için çok yorucuydu.

Aski denen salak bir kurumla

uğraştım sabahtan. Trene bin, metroya bin, sonra da yürü.... Ana merkezden halledeyim dedim, yoksa bu ...larla uğraş dur.


Dönüşte kargo firmasına uğrayacaktım. Öyle yorgundum ki 2 treni bilerek kaçırdım, oturdum bekledim Kızılay metroda.... Kolej'de inip yine yürüdüm. Mahallede inip tekrar eve yürüdüm. Mümkünse özel bir helikopter filan istiyorum artık evrenden. Pilotuyla birlikte tabii.


Evde dinlenirken telefonum çaldı. Eski editörüm. Bir dostuyla beni anmışlar, o da kendisini arayalım, madem dedikodusunu yaptık, demiş:)Arkamdan iyi bir edebiyatçı olduğumu  konuşuyorlarmış :) Sağolsunlar.


Veeeee. ... Beklediğim şey, kitabım hakkındaki ilk okur yorumu Sessiz ve Öfkeli'den geldi. Sağ olsun kitabım dün gelmiş ve hemen okumuş. Çok sevindim.  Bir yorum - iyi de olsa, negatif de olsa-, bir geri dönüş biz yazarların hevesle beklediği şeydir. Hani Tanpınar demiş ya "sükut suikastına uğradım" diye, işte onu istemeyiz.


Sessiz ve Öfkeli'nin yorumunun görselini eklemeden duramayacağım:) (inşallah okunuyordur


Ha, az kalsın unutuyordum Ceren'in Günlüğü, eski günlere bir bakış atmış ve bir mim hazırlamış. Çok şeker olmuş. 

Ne günlerdi be bundan 10-12 yıl önce (bazılarımız daha da eski) başladığımız blog yolculukları, ilk takipler, yorumlar....Hele o neşeli- ironik yazan bloglara bayılırdım, çoğu yazmıyor. Neyse, melankoliye girmeyelim değil mi? 


Benim blog da, ellerinizden öper, 15 yaşına girecek ay sonunda :p

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)