İzmir 'i Gezmek

Geçtiğimiz hafta  sonu, Marshall yardımı sayesinde(!) Amerikan arabaları için yeni geniş yollar açılmak suretiyle yok edilen bir tarihi yakaladık kıyının yanı başındaki İzmir'de...


Helenistik tapınakların kalıntıları ya da belgelerdeki kayıtlarından, mezar taşları hoyratça kimi evleri kurmada  kullanılmış yahudi mezarlıklarından, dar sokaklarda alıntaşındaki İbranice yazıları ile sessiz bekleyen sinagog duvarlarından, kilise, sinagog ya da cami olsun, üç dinde de kadına erkeklerden ayrı bir yerin ayrılmış olduğundan, önüne abes binaların kondurulup vatandaşın görmesinin engellendiği canım Salepçioğlu Camiinden.... Fransızların tamamen duygusal sebeplerden inşaa ettirdikleri Veba Hastanesinden (şimdiki Etnografya müzesi), Damlacık'ta cumbalı, italyan pencereli harabelerden, Türk mahallesinin "kapu"larından, oraların ve  İnönü sokağının harap güzelliğinden.... Tarihe,doğaya ilgisizlik ve saygısızlıktan, rantiyeden, uydurma restorasyonlardan... haberdar olduk.


Daha birçok ayrıntı ve birkaç "serendipity" :)  Bunlar da naçizane bu yazara kalsın. Yalnız son sözüm odur ki Tilkilik'teki o kahvehaneye girip saatlerce oturup müdavimleriyle ahbaplık edebilirdim. Zamanım olmadığı gibi cesaretim de yoktu. Kahveci fotoğrafını çekerken bile bi' tuhaf baktı :p
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)