ben yeşil bir su içtim on sekiz




izmir limanında suya çöktüğüm malum 
suya kırk beş kuruşluk bir akşam çöktüğü
yirmi dört yıldızın battığı malum            (1)

Kırmızı bir yaprak örttü düşümü. Düşüm bu kadar küçüktü. Yaprağın ağırlığı sinesini bürüdü. Fakat sonra garip bir şey oldu. Düşüm büyüdükçe büyüdü. Serpildi, buğulandı, güzelleşti. Yaprağı kımıldattı üstünden, rengini sıyırıp kendi üstüne çekti.

Şimdi kıpkırmızı ve buğulu bir düşüm var.

***

Ben biraz çocuktum.
Şöylemesine televizyonlar tek tük kanaldı.
Böylemesine radyoyu daha çok severdim.
Samime Sanay vardı, şarkı söylerdi buğulu sesiyle ağırca…bir dinler, bir dinlerdim:


natalya bulgokova via by zarifadam tumblr



***
İncimiz değerlimiz Attila İlhan'ın Ben Sana Mecburum'daki (1960) şiirlerini Sisler Bulvarı'ndakilerden daha çok sevdim sanki. Dersaadette Sabah Ezanları romanını 2006'da okumuştum, Ulusal Kültür Savaşı ile birlikte. Roman beni çarpmış, denemeleri ise düşündürmüştü. Ve onun öngördüğü bağımlı, yozlaşmış bir kültür ve ülke ile başbaşa olduğumuz acıtıcı gerçeği…

*
Şiir kitaplarının sonundaki Meraklısına Notlar bölümlerini çok seviyorum.

*
Büyük harf kullanmıyor İlhan, ne cümle başlarında,ne noktadan sonra, ne de özel adlarda…

*
Şiirlerinde virgül de yok, başka noktalama işareti de.

*
kanatları parça parça bu ağustos geceleri
yıldızlar kaynarken
şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen
sen

eğer yine istanbul'san
yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim
pançak pançak şiirler tüküreceğim
demek yine ben
limandaki direkler ormanında bütün bandıralar
                                                                       ayaklanıyor  (2)

***
Öyle örtülü bakma içimi karıştırıyorsun       (3)

***
gözlerindeki yağmur altında bir gar tenhalığı
susmuşluğu gemisiz kalmış ulu bir liman
uykularını çiğniyor yıldızların kalabalığı
rüzgarlı deniz kapılarını açtığı zaman
kıvılcımlar uçuyor ısınmış saçlarından

içindeki barut çizgisi kimsenin tutamadığı
sarhoşluğu ayakları kesik ikinci bir insan
güvertedeki kadın sarhoşların anlamadığı
bütün yenik gözleriyle yalnızlığına bakan
geceleyin ürkek bir gemi geçtimi uzakdan

dudaklarında giderilmez bir korku bulaşığı
acımış bir iç sıkıntısı dilinin ucunda kalan
bugün arsız ölümün hayasız sırnaşıklığı
yarın bir iyimserlik gayzer gibi fışkıran
yenilmişliğinin mazutlu çamurundan        (4)


***
(1) yirmi beşinci saat
(2) istanbul ağrısı
(3) kırmızı pazar
(4) lady from symrna

*başlık : yorgun serüvenci şiirinin ilk mısrası...

***
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları, 2010, 30.baskısı

6 yorum:

  1. Samime Sanay dan tek hatırladığım şarkı "Bir ilkbahar sabahı,güneşle uyandınmı hiç,çılgın gibi koşarak kırlara uzandınmı hiç?
    Geçen günlere yazık etimişsin gönül sen,öyleyse hiç sevmemiş sevilmemişsin gönül sen"
    Ne acıdır hiç sevmeyip,sevilmemek,Allah korusun öyle duruma düşmekten bizleri....

    Yoksa ben sevme ve sevilme hastalığınamı tutuldum oyyy may gad inanmıyorum :)
    o yüzden belkide herkesi kendim gibi görüp,çıkarsızca sevmem sonrada yanlış anlaşılmam :)


    Ayrıca yorum pencerende yazan yazın çok şirin,,,ölünü felan görmeye gerek yok,üşenmiyoruzda tamam bundan sonra daha sık yorum yapmaya çalışırız ama sen ölme :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o şarkıyı, ilkokulda Emel diye bi arkadaşımız vardı böyle esmercene, hep ona söyletirdi öğretmenimiz müzik dersinde. zaten o da başka şarkı bilmezdi:)güzel söylerdi ama.

      gülcanım gelibolum (yaşlarımız yakındır)doğru dersin, zordur sevilmeden sevmek...her yürek taşıyamaz bunun asaletini...

      yazmazsan ölümü gör hem:)

      Sil
    2. Hehheeee :))) "Ağırdır sevmelerim,her yürek taşıyamaz" değilmiydi o ?
      Ben senden az biraz büyüküm 74 lüyüm söylemesi ayıp,yakınız evet,
      Yazdım bak ölme tamammmı :)

      Sil
    3. bilmem öyle de söyleyenler olmuş olabilir:)Yine de karşılıksız sevda istemezük :p

      abla demeyeyim be :)
      ölmiycem tamam:)

      Sil
  2. şiir okumayı seven ve pek okumayan biri olarak çelişlkilerime çelişki katan ben böyle güzel bir yazıyla beni kavuşturduğu için N.Narda ablama teşekkür edeeer:))
    resim de çok güzel bee çok hoşuma gitti gözlerimi dikip inceledim bi de:))

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)