YAZ DÜŞLERİ, DÜŞ KIŞLARI

Kitabın adı: Yaz Düşleri,Düş  Kışları
Yazarı: Tomris Uyar (1941- 2003)
Yayınevi: YKY
Basım yılı: 2008
İlk basım: 1981


Tomris Uyar’ı sadece oyun yazarı olarak bilirdim. Oyunlarını da radyo tiyatrosu olarak dinlemişliğim vardı sanırım (ben küçükkenJ) Böyle güzel bir hikâyeci olacağı –ne yalan söyleyeyim- aklıma gelmezdi.

Dokuz güzel hikâye var: Kuskus, Filizkıran Fırtınası, Metal Yorgunluğu, Beyaz Bahçede, Oyun, Bayırdaki Ilgım, Zula, Rus Ruleti, Kuşluk Rakısı.


Sevim Burak’ın Yanık Saraylar’ındaki kadar belirgin ve sürekli değilse de şiirli bir dili var bu öykülerin. Hatta “pembe çekiç sesleri”  aklıma hemen Rilke’yi getirdi. (Yalnız bu iki kitaba da bu kara kara, seçilemeyen fotoğrafları koymanın hiç gereği yokmuş.)

Yine Türkçe’de sık sık rastlamadığım(ız) kelimelerin kullanılışı da ayrı bir özellik : akaçlamak,yalıtlanmış, kıtık, pus(Fransızca’dan uzunluk ölçüsü olarak), belirtge,sayrılık vb.

Galiba her usta yazarın kendine ait en azından beş-altı kelimesi oluyor. Selim İleri’yi okurken de bana önce tuhaf gelen birkaç kelime olmuştu.

Her öğesi klasik tasarlanmış hikâyeler değil elbet, biraz puslu,seyyalemsi bir kurgu ve üslup var ki hikâyeleri güzelleştirmiş. (Nasıl bir cümle şimdi bu, ama daha iyisini bulamadım an itibariyle.)

Kuskus, bir kesiti anlatması ve belirgin bir sonu olmayışıyla ayrıca gönlümde yer etti. Bir anneanne,bir çocuk ve bir konuk hikâyenin kişileri:

“Konuk, mutfak masasının başında oturuyordu; sırtı öyküye dönüktü.(…)”

Anneanne ve Konuk’un üzerinden samimi olmayan komşuluk- insanlık- kadın /kadın ilişkilerine, anneanne- çocuk (torun) üzerinden de aile içlerine dokunmuş Uyar.


Filizkıran Fırtınası, metaforik bir İstanbul güzellemesi gibi duruyor. İlk başlarda fantastik bir öykü,bir masal başlangıcı zannı verse de sırf bu sınıfa koyamayız sanırım. Mavi- uç’lular, Öte-Kent’liler,Sarı- Kent,Gül Geçiti, Kaptan,Lisa, bir de denizin örtüsünü yaran Beyoğlu…

Metal Yorgunluğu; Ferdi Bey’in hayatının özet bir romanı, bir senaryo çatısı adeta. Usta öykücülük bu her halde; birkaç sayfaya bir hayatı  böylesine sığdırabilmek? Kurgusundaki “Lin Bey oğlum” karakteri de hoştu.

“Bendeniz, bir sessiz film piyanisti gibi eşlik ettim olaylara.”
“1942 yılında İshak Paşa Sokağına hercai bir düş aşılandı.”
“Diyeceğim, bizim halkımız, sokağa on yılda bir dökülür. İnançları ve parası değer düşümüne uğratıldığında.”

Beyaz Bahçede, hüznü, kış bahçesiyle bir arada anlatan bir hikâye okuyoruz.

Diğerleri de size kalmış. Bekleriz efem.


Not:Kitaptaki girişte Tomris Uyar’ın iki kez Sait Faik Armağanı aldığı belirtilmiş. Bilmediğim için onlardan birini değil de bu kitabını aldım. Bu iyi bir tanışma olduysa da diğerleri aklımda kaldı.

23 yorum:

  1. Sadece öykü yazarı değil; usta ( hatta büyük) bir çevirmen, deneme yazarı, ikinci yeni şairlerinin hepsinin aşık olduğu- Turgut Uyar'ın evlenebildiği kadın,edebiyatın bir tanesi.. Alkol sorunundan muzdarip. Edebiyatta öykücülükten bahsedilecekse ilk beşte yer alacak isim. Günlük şeklinde tuttuğu iki ciltten oluşan defterlerini tavsiye ederim. Sadece edebiyata değil insanaü yaşama, politikaya dair söyleyeceği tüm sözleri bulabilirsin.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler hoş katkın için, defterler de aklımda bulunsun :)

    YanıtlaSil
  3. Edebiyatımıza büyük katkılar yapmış bir insandır :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, güzel yorumlarınız için teşekkür ederim, her zaman beklerim :)

    ayrıca diğer kitapları kadar güzele benziyormuş kitabı..teşekkürler görüşmek üzere

    YanıtlaSil
  5. Bolat; evet benim gibi geç tanışılmamalı:)

    Vasfiye hanım, blogunuzu daha önceden de ziyaret etmiştim ama vaktim olmadığı için yorum yazamamıştım. Beni yakalayan fotoğraflar fazla olunca yorum yazmam lazım dedim :)

    YanıtlaSil
  6. Turgut Uyar' ı düşündüm bunları okurken. Bir çok adamın aşık olduğu bir kadınla, bu bilinçle olmak. Bunu içselleştirebilmek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkek tarafından bakınca öyle,yani kıskançlığın boyutları filan da girer işin içine sanırım :)

      Sil
    2. Yoo, bir çok kadının aşık olduğu bir adam ile evli olan bir kadının açısından da düşünebilirdim. Erkek tarafı değil efendim, aşk tarafıyız biz:)

      Sil
    3. Vallahi ben çok kıskanırdım,eşime başka kadınların aşık olduğunu bilseydim.Uyuyamazdım geceleri:p Hele de böyle güzel şair-hikayeci filan olacak eşim,daha da kötü olurdum:)
      Eşimle ne kadar birbirimizi seçmiş olsak da..

      Sil
    4. Mümtaz Sevinç geldi aklıma. Kıskançlık sonucu sevdiği kadın tarafından öldürüldü diye anımsıyorum. Sesim benzede de sonum benzemesin:))

      Sil
    5. Sokak, hatırlatma hiç,Mümtaz Sevinç'i çocukluğumdan beri çok severdim,radyo oyunlarında,TV seslendirmelerinde.Duyduğumda şoke olmuştum:(
      Ben o kadar da değilim yani, çok şükür.
      Benimkisi klasik koç burcu öfkesidir,saman alevi gibi geçer kızgınlıklarım...Kendim nasıl sıkılmaya ve baskıya gelemiyorsam karşımdakine de aynı serbestliği tanırım. Tabii bir yere kadar :p

      Sil
    6. Ekmek şarap sen ve ben dinlenir o halde bu gece.

      Sil
    7. Hım,şarkıyı bilmiyorum,bulursam ben de dinleyeyim o halde.Ben zaten biraz karışık takılacağım bu akşam sanırım:)

      Sil
    8. Mümtaz Sevinç' in seslendirdiği İlhan Berk şiiri ekmek şarap sen ve ben. Ben de tüm gece onu dinleyecek değilim:)

      Bu paylaşımı yeterince yorduk sanırım. Görüşürüz. :)

      Sil
  7. Yaşlandın ya bugün, ondandır.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Usta demem,arkadaş demem,Sırrakalem'e havale ederim seni:P

      Sil
    2. Bir de Kedi'deki çanta-kitap karıştırma hadiseni bi yazarım bloga,cümle aleme rezil olduğunla kalırsın.

      Sil
    3. Aaa ayıp ama. Çanta karıştırmak da ne demek??? Çanta falan karıştırmadım. Kitabına baktım, üstelik senden izin alıp yaptım. Notları neden okumayayım, kitaba not almışsın. Millet okumasın istiyorsan ortaya koyma kitabını ve de notlarını kitap kenarlarına alma. Özel notlar da değildi üstelik. Kitaba ilişkin notlardı. Özel not olsa bakmam anında iade ederim. Ama hem not alıp hem de ciyak ciyak okumaa diyene de gıcıklığına okurum özel olmayan kitaba dair notları niye okumayayım diye... Çabta karıştırmak yok.. lütfen düzeltin Narda hanım.:P

      Sil
    4. bir de ben yazayım olayı kendi cephemden,bak bakalım kim sana inanıyor,kim bana :)
      Bir de işe böyle çanta-cüzdan filan katacaksın ki çamur atma işi büyüsün:) Doğruların içine yanlışları katma olayının medyadaki teknik terimi neydi ki? :)
      Hayır,bir de izin aldım dememiş mi,Allah'tan görgü şahitlerim sağlam!

      Sil
    5. Yavrucum senin hocan kim? Nazlı Ilıcak mı yoksa neydi o çığırtkan kadın.. işte o mu??? Bir de çanta karıştırıcısı oldum yaa. Yok öyle bi şeyy. Kitap yanımızda duruyordu aldım bakayım dedim, he bak dedin. Sonra noolduysa oldu, sen okumeeaaa diye panik yaptın ben de inadına okudum. Olay bu.:P

      Sil
    6. Daha da mı yazıyorsun ya, bu yalanları yazmakla uğraşacağına şu Beşergil incelemesini halletsene sen,ortama katkın olur biraz.
      Ya da git iyi bir uyku çek hafızan yerine gelsin. Eh,yaş da kemale ermiş,olacak bu kadar,kızmayayım fazla:p
      Üstelik Tomris hanıma ayıp oldu bak,ne kadar meşgul ettin alanını,cık cık cık...

      Sil
  8. Notos al, Notos.. Bu ayki sayı Tomris Uyar sayısı..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyoruz tamam mı:)Yakın'dan alıyorum ben dergilerimi,pazt -salı uğrarım yine...

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)