31 TEMMUZDA BAŞIMA GELENLER

 

Zaten farkındaydım bu gerçeğin, ama böyle şak diye yüzüme vurması beni sandığımdan çok etkiledi. Hazırlıksız yaklandığımdan belki de. Ertesi gün bile, kuzenim, hâlâ etkisinde misin abla, çok durgunsun diye sordu...

Sosyal medya sözde bize özgürlük sağlıyor-muş.

Külliyen yalan.

Kullandığın platformun bir sahibi varsa, bu özgürlük tamamen bir yanılsama.

31 temmuzda kalktım, tv’de Hamas’ın sorumlularından Haniye’nin İran’da “güdümlü füze” kullanılarak öldürüldüğü yazıyor.... İnstagramda da tesadüfen bir askeri antropologu takibe almıştım. Aslında onun ziraat mühendisi olduğunu sanıyordum, susuz tarımla ilgili paylaşımları vardı çünkü. Meğer kadının doktorası bu alanda değilmiş. Her halükârda, Haniye suikastı ile ilgili değerlendirmesini okudum ve paylaşmaya değer buldum.

Ama....

Daha sayfamda “paylaşılıyor...” ibaresi varken, hemen, aynı anda, “içeriğinizi kaldırdık” mesajı...

Kadın, paylaşımında Haniye’nin, önünde mikrofon, masabaşında konuşurkenki bir fotosunu paylaşmış. Haliyle benim paylaşımımda da sadece bu foto var...

Kimse kusura bakmasın ama istagram ve üst grubu meta tam anlamıyla bir yahudi firmasıdır, İsrailin çıkarı dışında adım atmazlar. (Bkz. Noam Chomsky, Rızanın İmalatı vb.) Bunu bilerek kullanıyordum zaten bu platformu. Çoğumuzun, hadi sizi katmayayım, ben kendimin, anca klavye silahşörü olduğumu bilerek kullanıyordum. Ama  daha paylaşımım tamamlanmadan, bu “içeriğini kaldırdık” mesajını görmek beni şoke etti.

Bir dakika sonra yine denedim, yine aynı sonuç. Benden önce birkaç kişi hikâyesinde paylaşmıştı oysa, görmüştüm. Benim hesapla mı ilgili yoksa diye aklımdan geçirdim. Sonra instagramın kendinin tasarrufu olduğunu (yine internetten) öğrendim.

Fakat, düşünün, basit, sizin için basit bir paylaşım, “kendi hesabınız”, “kendi sayfanız” olduğunu sandığınız bir yerde şak diye, hayır bunu yapamazsın, çünkü ben öyle istiyorum diyen bir şamar...

Biliyordum dedim ya, ama örneğini bizzat yaşayınca tuhaf oldum.

Hani bunun örneklerini sağ olsun başımızdakiler yıllardır yaşatıyor bize, işlerine gelmeyince sosyal medyayı her şeyi yavaşlatıyor, yasaklıyorlar.  Ama bu başkaydı işte.

Nitekim, yine yasakladılar. Meta’nın kendisinden yediğim şamar yüzünden bu yasakla ilgilenmedim ve 9 gündür instagramı aç(a)mayışım hiçbir yerimi eksiltmedi. Şurası var ki blogdan, vatsaptan ve instagramdan başka hesabımın olduğu herhangi bir sosyal medyam yok. İnstagramı da bırakmayı düşünüyorum ancak yazar-çizer tayfayla bağlantım sadece instagramda var. Tamamen silemiyorum da bu yüzden. Yoksa içeriği giderek yozlaşıyor, gözle görülüyor bu. Her neyse.  ASIL MESELEYE DÖNEYİM:

Özgürlük, öyle keskin bir kavram ki... Bilinç, sorumluluk ve eylemi birlikte getiriyor! Cahil/uyumlu ayağına yatıp bize çizilen dairenin sınırları içinde kalmak çok daha kolay!!!

(Bu olaydan bir hafta kadar önceki Microsoft’un bir yazılımındaki bir güncelleme yüzünden dünyadaki birçok uçuşun iptal olduğunu, bankamatiklerin çalışmadığını, hastanelerin randevu veremediğini hatırlayalım. Bu örnekler, komplo teorisyenlerine kulak asmayan bir olsam da, yakın gelecekteki kötü niyetli ihtimalleri görmemi engellemiyor. [Tekelleşme ve globalizmin korkunç yanları...])

Özgür değiliz aslında diyenlere kulak verin, verelim.

Erich Fromm’un (şu işe bakın ki kendisi de bir yahudi, birçok iyi yazar, filozof  ve sanatçı yahudidir) Özgürlükten Kaçış diye bir kitabı vardı, çok uzun zaman önce okuduğumdan net değil bana ne kattığı, ama sırf ismi bile çok şey anlatıyor: Özgür olmanın bedeli var, onu ödedikten sonra cennet ayağımızın altında...

 

*C, blogunda (yaşamın tortusu), “kötü anne” etiketine rağmen çocuklarına ekran kısıtlaması getirmesinden bahsetmişti. Bence o konu da bu yazının genişletilmiş haline girerdi. Düşünüyorum da, C.’nin bir anne olarak reaksiyon alması gerekliydi zaten, hiç değilse bir “eylemi” var...

6 yorum:

  1. Sısyal medyanın hiçbirini kullanmıyorum ve eksiklik hissetmediğim gibi, kafam da temiz kalıyor, insani duygularımı kaybetmiyorum.. Bana öyle geliyor ya da.. Çocuklarımı da insan gibi yetiştirmek istiyorsam, onları onlara rağmen korumaya devam.. Ama karşı taraf çok güçlü..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kullanmadıkça unutuyor insan gerçekten. Facebook'u kqç yıl önce kapatmıðtım, hiç pişman değilim mesela. Darısı instagramın başına! Ve maalesef karşı taraf çok güçlü. Biz savaşanlara kuvvet!

      Sil
  2. Ben aslında internet tabanlı, yapay zeka tabanlı her şeyde temkinli olmak gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta bütün bunların sizin de söylediğiniz gibi bir sahibi var ve onlar nasıl isterse öyle olmaması için hiç bir sebep göremiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Bir füturistten dinlemiştim. Siz şeker hastasısınız. Ama bir gün dayanamayıp kredi kartınizla ya da benzeri bir elekronik kartla çikolata aldınız. Sistem bunu anında görecek ve diyetinize aykırı davrandınız diye hayat/ sağlık sigortanızı iptal edecek vs. Böyle bir kurgu kesinlikle mümkün ve gerçekleşmesi önünde sistem tasarlayıcılarından başka engel yok. Ah, keşke kolaylık diye kullanmasaydık, bu teknolojilere bağımlı olmasak🙄

      Sil
  3. N.Narda,

    Özgürlük her istediğini yapmak değil, istemediğin hiç bir şeyi yapmamakmış aslında.

    Bizler özgür değiliz.

    Son 25 senedir gittikçe rengi soldu o kavramın.

    Özgürlüğümüzü ve kaliteli yaşaı engelleyen her engelden ve kişiden ve kişilerden bir an evvel kurtulalım inşallah.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanımı öyle de yapabiliriz tabii. Yaştan mıdır nedir kafeste gibi hissediyorum bazen bu hayatta.... Iyi dileklere amin diyorum hâlâ:) Selamlae, sevgiler Mai.

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)