Biraz daha

 

başlangıç: bir kez daha


Ecoute moi camarade  diyor çalma listesinde Rachid Taha.  Platonik aşkları, denkliği verilmemiş aşkları diyor şarkı. Sokaktan sarı sel götüren yağmur hafifledi üç dakika sonunda.

Islanarak kaçışan iki küçük oğlan gülüşüyorlardı bir yandan çığrışırlarken.  Balkonu öğle sıcağında yıkamıştım içimden gelerek.  Asılı havluyu almak istedim. 60 derece eğimle yağıyordu ve beni duşa tuttu damlalar, bir olup dövdüler. Gülerek girdim içeri ıslak havluyla. Yağmurla aramda bir şey yok.

Saat 16.04.  Karanlık, tuşları göremiyorum neredeyse. Ağaçların köpürmesi durdu, diz boyu çalıları görüyorum eğleşip duran iki yana salınıp.

Penceremi açıp sarktım. Dışarı soğuk içerisi sıcak şimdi. Güzel bir çimen ve toprak kokusu var. İçindeki kayaları kırılıp bina dikilmeyen arsadan geliyor.

Gök gürültüleri gitmemiş.  Sokaktan sel suyu sakin akıyor, durulmuş, sarıdan berrağa.

Çocuklar  yok, sokak boş. Yıldırımlar ileriden patlıyor, toki'lerin ordan.

Penceremden kollarımı uzattım ve alnımı. Şıpr şıpır öpüldüm.

Bu eski yağmur, dostum olan.

16:28

Bulutlar öyle kaplamış ki alttan alttan, gördüğüm tüm atmosferi, sanki güneş batmış da akşam olmuş. Rüzgar sürüyor ama onları hızlıca. Doğudan batıya yediyor. Baktım başımı biraz daha uzatıp, yağmur bitmiş, gök gürültüsü ısrarla kalmak istiyor ama.

Bulutların nasıl da yürüdüğünü görüyorum çıplak gözümle.

Bu bulutlar eski, dostum olanlar.

Rüzgar batıdakileri de aldı şimdi, hepsini kuzeye sürüyor. Yeşilbayır’a doğru. Yağmur kolonları var ileride. Artık oranın misafiri olacak, belli.

Ama bana veda öpücüğü kondurmadan gitmez, şimdi yine yıkıyor önümdeki eriğin dallarını uslu uslu.

2 yorum:

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)