BAŞARILI BİR TÜRKİYE PROJESİ : ÇOĞUNLUĞUN ANLAYIŞININ KIT OLMASI

 

Benim gibi zaman zaman

instagramın "reels" kısmına takılıyorsanız, algoritma önünüze birçok video çıkarıyor.

Yasemin Sakallıoğlu'nun komik videoları da bunlardan biri. Şu linkini verdiğim videosunu ( https://www.instagram.com/reel/CxNB289tGXS/?igshid=M2MyMzgzODVINw== )  da izledim. Genelde videoların yorum kısımlarına da bakarım, bedava  sosyolojik veri resmen bu yorumlar. Yine öyle yaptım.

Aman Allahım, en tepeye bir yorum, yüzlerce beğenisi var, aşağıda da benzerleri var; mealen şöyle: Dinle dalga geçilmez. Dua önemli bir şeydir, böyle dua şekli yok, hak taala razı gelmez, yok Tevbe suresinde şu denmiş, böyle videolar çekerek dine ve inananlara saygısızlık ediyorsunuz, kafirsiniz de bilmem nesiniz de,  falan da filan...( Burada açıklama ihtiyacı hissettim: Kuran-ı Kerim'i hem tefsir, hem meal olarak okumuş bir insanım seneler içinde. Mealleri de çok farklı hocalardan. Arapçasını da okuyabiliyorum ve yıllar önce ben de kraldan çok kralcıydım böyle, esnek bir yeşil dal gibi değil, kupkuru çıttadanak kırılacak bir dal gibi din konusunda)

İnanamıyor insan. Ya hu kadın komedyen! Kadıncağız, hem içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıları, hem milletçe en yüksek erdemimiz olan! köşe dönme huyumuzu, hem de evrenden mevrenden secret'larla, alf malfa enerjilerle, bereket parası, sopası çöpü her neyse akılla ilgisi olmayan binbir çeşit üfürükçü yöntemle dalga geçmiş, bunlar da diyor ki böyle dua mı olur, dua ile dinle dalga geçiyorsun. 

Oyumben, dün de hikâyesinde paylaşmıştı; OECD verilerine göre Türkiye'de okuduğunu, yazılanı anlayıp buna mantıklı argümanlar üreterek cevap - fikir üretecek ve karşısındakinin ne dediğini de anlayacak kişi oranı - sıkı durun-

 

sadece % 3'müş.

 

Dedim ki OECD emeğine yazık, sosyal medya yorumlarına bakmak yeterliydi!

Art niyeti yoksa, işte böyle aklı irfanı okuması anlaması kıt bir ülke profilindeyiz. En başarılı Türkiye projesi bu işte.

Ha, ben kendim süper akıllı filan değilim inanın, ancak okuma yazma bilen bir anne ve işçi bir babanın çocuğuyum. Tek şansım şehirde doğup büyümek olabilir ancak ve de kitap okumama ailemin karışmamış olması.  Öyle vizyonu açık bir aile de değildi açıkçası...

Sinirlenip üzülüyordum, ama çarkı böyleyse dünyanın, ben de yol kenarına otururum Brahman rahipleri gibi. Karanlığa küfretmektense bir mum yakmaya çalışırım belki, o da istenirse... (Kurunun içinde yaş yanmasa hiç derdim olmazdı tabii:))

 

Sinir Küpü Uzay İstasyonundan bildiren Narda'nız.

Son not: Toplumsal değişimler öyle ben istedim diye birkaç senede olmuyormuş maalesef. İnşallah iyi yönde değişecek toplum, ama kim görür meçhul:) Ayrıca toplumun kendi içinden gelecek bir istekle mi olacak bu? Sanmam, dış dünyaya mecburi entegrasyonla olacak gibi. Tepeden bir düzeltme ihtimali de gözükmüyor, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmak istenen gibi...