Devam edelim, böyle yapıyor zaten hayat; Usta İle Margarita; Deli İbram Divanı

 

Depremden sonraki hafta gribe yakalandım ve hasta yatağımda Usta ile Margarita'ya başladım. İtiraf edeyim kitabın kalınlığı ve önceki muhterem Rus yazarların ağır abiliği sebebiyle bu kitabın önünden çokça geçip gitmişliğim vardı kitapçılarda:)

 

İyi ki okumuşum. Çok eğlenceli bir üslupta yazılmış. İronik eleştirelliği tam benlikti. İçindeki fantastik öğeler de tam benlikti.- ki kitabın bütününe fantastik desek de olur sanırım-Hastalığımın sıkıntısını da atmama yardımcı oldu. Herkese öneririm Bulgakov'un bu romanını, kalınlığına bakıp korkmayın benim gibi:p

 

Ara tatilden önce kuzenimden aldığım Deli İbram Divanı'na başlamıştım. Bir ara bıraktım, araya başka kitaplar girdi. Sonra bir gün kitabı görünce hatırladım yarım bıraktığımı :) Yani güzeldi ama öyle elimden bırakamadığım bir roman olmadı  Ahmet Büke'nin bu son kitabı.

 

 

Ve Seneca... Başarılı ve aklı başında bulduğum bir tiyatrocu, yaşlılığa hazırlanmak için Seneca okumalı mesela deyince, pek de elimin gitmediği Yunan klasikleri rafının önünde dikilmiştim... Aslında Marcus Arelius'u okuyunca Seneca'nın Mutlu Yaşam Üzerine/ Yaşamın Kısalığı Üzerine adlı bu kitabı çok orijinal gelmedi, bir ılımlı Stoacı olan Seneca daha önce yaşamışsa da. Altını çizdiğim cümleler oldu nihayetinde. Yine de insanoğlunun ta en başından beri aynı olduğunu fark etmek için kadim metinleri okumak iyi. Değişmiyor insan, hırsı ve kötülüğü ile her yüzyılda aynı....

 

*... Hiçbir şey bizi, toplumda büyük bir uzlaşıyla benimsenmiş şeylerin en iyi şeyler olduğunu düşünerek yaygın bir kanaate teslim olmak, önümüzde birçok örneğin olması ve akla göre değil, başkalarına benzemek için yaşamak kadar büyük kötülüklere sevk etmez .  bunun sonucunda üst üste binerek yıkıma sürüklenmiş büyük bir insan yığını oluşur. ( kısacası çokluğun olduğu yerde.... diyor:p)

 *İstemeyen ve korkmayan insanın mutlu olduğu söylenebilir.

*Kısıtlı bir zamanımız yok. Sadece çoğunu boşuna harcıyoruz.

 

*...yüz yaşındasın ya da yüzü geçtin, haydi gel, ömrünün bir muhasebesini yap. Düşünsene; tefeci, metres, patron, müşteriler ne çok zamanını aldı; karınla yaptığın kavgalarla, kölelerşne verdiğin cezalarla ve kente görevin için koştururken ne çok zaman kaybettin......sana ait yılların sandığından az olduğunu göreceksin.

 

 

 

E hadi ben kaçar, sıkılıyorum fazla yazamayacağım; au revoir canlarım:)

6 yorum:

  1. geçmişler olsun ciğerim, iyileş te prof yiyelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah ha canım benim, senin için yerim valla bundan kelli :)

      Sil
  2. Geçmiş olsun! Genç bir köy hekimi’ni de öneririm Bulgakovseverlere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Ceren. Bulgakov'u tamamlamak gerek o zaman.

      Sil
  3. Çok geçmiş olsun. Usta ile Margarita aklımda olsun benim de:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Güzel kitap. Dedikleri gibi:)

      Sil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)