Ursula K. Le Guin'i, sevgili genel yayın yönetmenimiz tavsiye
etmişti, kendisi nedense fantastik yazmamda ısrar ediyor. Gerçi çalınan romanım
da fantastik idi :p
Önerdiği kitapları
arasında Kadınlar, Rüyalar ve Ejderhalar'ı
kitap fuarında görünce almıştım. Meğer Ursula ablamızın edebiyat ve
yazarlık ile ilgili makalelerinden oluşuyormuş. 70'li ve 80'li yıllarda yazdığı
makaleler ama bu kadar güzel bir içerik olacağını ummamıştım doğrusu.
Özellikle, yazan kadının evli ve çocuklu olmasının önünde bir bağ teşkil
edeceğine dair "erkeksi" düşünceye karşı duruşunu anlatışı çok hoşuma
gitti. Tesadüf, kitabı okuduğum zamanda ziyeret ettiğim "bir
arkadaşım" da seni bir elinde çocuğun, diğerinde yazılarınla hayal ettim
bir anda deyivermişti sohbetimizin ortasında. Zarpanditliğe mi soyunsam ne :p
Ali Şeriati'ini o çok merak ettiğim kitabı İnsanın Dört Zindanı beni şaşırtmadı.
Ama aradan çıkmış oldu. İnsanın gerçek manada özgür olabilmesi (ve dolayısıyla
varoluşunu ve Allah'ı anlayabilmesi için) doğuştan sahip olduğu 4 özelliği,
çevre şartını, zindanı yenmesi gerektiğini belirtiyor. Uzun zaman önce okuduğum
için tam hatırlamıyorum detayları. Sadece Kuran'da geçen insan
ve beşer kelimelerindeki ayrımı anlatışı önemliydi benim için. Bilahare
yazmak lazım.
Filmini sevdiğimden dolayı
ikinci kez bir kitabın kitaplığımda bulunmasını istedim: Fuarda görür görmez
aldım : Edmond Rostand'ın meşhur
oyunu: Cyrano De Bergerac! Voila!
(Diğer kitap Ölü Ozanlar Derneği
olmuştu.)
Sabri Esat Siyavuşgil'in
çevirisiyle - yine manzum- İş Bankası yayınlarından. Önsözden öğreniyorum ki
Bergerac'lı Cyrano gerçekten yaşamış bir karakter. Rostand bu kişiden
esinlenmiş oyununu yazarken. Cyrano'nun meşhur "İstemem Eksik Olsun!" tiradını sanırım paylaşmıştım
şurada: No, merci!
Zeki, esprili, şair, fakir,
asil, gururlu, yiğit ama uzun burnuyla çirkin olduğunu düşünen Gaskonya Beyi
Cyrano, kuzeni güzel Roxanne'a aşıktır diye özete başlayayım mı :p
Fuardan aldığım son kitap Sabahattin Ali'nin Değirmen'i. Kendisinin de önsözde belirttiği gibi ilk öyküleri
bunlar; "Bazılarını bu basıma almazdım ama yazıldıkları için de okurdan
saklayaccak değilim" manasında sözleri var. Birdenbire Sönen Kandil'in
Hikayesi bana Poe hikayelerini anımsattı. Bir Firar ise en sevdiğim öykü oldu. Raif Bey'in
türevi erkekler ve Puder türevi kadın karakterleri de sezinledim öykülerde.
Amin Maalouf'un
Semerkant'ı ise arkadaşımı
ziyaretimde kitaplığından arakladığım bir kitap. Yazım yılına bakılırsa iyi iş
çıkarmış Maalouf. Best seller şablonunn naif bir örneği :p Hakkını yemeyelim,
Doğu ile Batı'yı dengede tutmaya çalışmış:p
Semerkant'ta Hayyam,
Nizamülmülk, Hasan Sabbah, Selçuklular ve Acemler, İran devrim tarihinden
kesitler, Titanic... (Evet, Titanic) var. Kitap ilerledikçe İ. Pala'nın Şah ve Sultan'ı aklıma geldi. Pala'nın örnek aldığı şablonlardan
biri olması muhtemel Semerkant'ın diye düşündüm hep :p
Araklama daha doğrusu
dostumun önerisi bir diğer kitap Mustafa
Ulusoy'un Yakınlık adlı kitabı
oldu. Psikiyatristmiş, ben psikolog sanıyordum kendisini. Onun makalelerini
internet üzerinden okumuştum bir ara. Bu kitaptakiler de deneme türünde
yazdıkları. Kimi bakış açılarını tek taraflı bulsam da ("Said Nursi-
Risale talebesi" olarak belirttiği için, mesela kahkaha konusu) altını
çizdiğim görüşleri oldu. Lakin beyefendi hep aynı stilde yazdığı için bir
noktadan sonra kitap benim için okunamaz oldu.
Uyku tutmayan bir başka
ramazan gecesi bu kitaplardan alıntılar
da paylaşmak umuduyla au revoir canlarım :p
başlığın oldukça dikkat çekiciydi :D ne kadar güzel okumuşsun :D
YanıtlaSil:) Okumadan okumuş numarası yapan, çok bilmişlik taslayanlar var ki - hele de belli yerlere gelmiş içi boşlar- bazen suratlarına şöyle haykırmak geliyor içimden: Biz mütevaziyiz tamam da, siz tamamen boşsunuz!
SilGüzel yorumlar,laf ola beri gele değil yani.
YanıtlaSilSeviyorum bloğunu :)
Çok teşekkür ederim, marifetler iltifata tabii imiş, bir nevi araca benzin gibi:)
SilVe indim Izmir'e.. :)
YanıtlaSilBak bu yorumu izmirden yazıyorum.
Yahu bu kadar kitabı ne kadar zamanda okudun? Ben bir kitabı bitirinceye kadar aylar geçiyor nerdeyse. :)
ilgimi çekenler : Amin malouf Semerkant, Sabahattin Ali , ölü ozanlar Derneği.
Yalnız okumadan ne olmaz? Anlamadim Sayın yazarımız ..
E hoş geldiniz o zaman.
YanıtlaSilSon iki ayda okuduklarim bunlar.
Okumadan kamil insan olunmaz diyeyim de aydın havası olsun:)
E hoş geldiniz o zaman.
YanıtlaSilSon iki ayda okuduklarim bunlar.
Okumadan kamil insan olunmaz diyeyim de aydın havası olsun:)
Nardacım keyifle okudum yazını, resimler de çok yakışmış:) Semerkant'ı lisedeyken okumuştum beni çok etkilemişti Baltazar'ın bir türlü aradığı aşkı bulamaması..:)
YanıtlaSilBlogları bile okuyamadığım şu yaz gününde suratıma okkalı bir tokat gibi oldu bu başlık amanın :( Ama doğrudur be ya. Bu kadar okuyabilmene hayranım, ne diyelim darısı başımıza. Sevgiler...
YanıtlaSil