Bir insandaki

adalet ve vicdan duyguları nasıl yok olur?

***

Hasta yatağımda, tam yarım saat, atv'nin haberlerini dinlemek zorunda kaldım. Tam yarım saat, arka arkaya cinayet ve saldırı haberleri.

Öfke.

Öfkeyi anlayabiliyorum.

Haksızlığa uğradığını düşünmek.*

Onu da anlarım.

Ya diğer şeyler? Baştaki soruya dönelim yine, o "hasletler" daha hiç gelişemeden kurutuldularsa? 

Noise'daki Bill Farrell kahramanım evet, ama insanları pompalı tüfekle parçalama raddesine nasıl gelebilirim?

Gelebilir miyim?

Asla asla deme.


* "PROZAC HERKESE YETMEZ

Sokaktan geçerken birbirini kesen, kurşunlayan, kızdığı doktoru, avukatı filan bıçaklayan, kardeşiyle tartışıp onu vuran, futbol maçlarında dövüşen… insanları gördükçe;

- Tanrım, n'oluyor bu insanlara! Deyip duruyordum.
- Tanrım! Ne kadar vahşi, öfkeli bu insanlar!
Sonra bugün, telefonda Türksat görevlisine bağırırken buldum kendimi. Bu firmanın yaptığı haksızlığa, beni enayi yerine koymasına karşın elimden gelen ilk şey (belki de tek şey) bu oldu. Elimden gelenin bu  tek şey olduğunu bildiğimden daha çok öfkelendim.

Demek ki insanlarda bir birikim var: haksızlığa uğruyorlar veya uğradıklarını düşünüyorlar. Ama haklarını arayamıyorlar. (Bir şekilde.) Adalete güvenmiyoruz. Adaletin işleyeciğine, en azından olması gerektiği hızda ve şekilde işleyeceğine güvenmiyoruz.


Kurşun monoksit zehirlenmesinden önce bir adaletsizlik zehirlenmesi yaşıyor Türk halkı. Başbakan, bunu öncelikler listesine almalı. Prozac herkese yetmez.            (Mayıs 2012) "



Bu konuya döneceğiz, öyle görünüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)