diye kaç zamandır
düşünürüm. Aynen böyle. Kapatıp gideceğim de edebiyat ödevi hazırlayan gariplerim
var, abuk subuk sitelerden yalan yanlış öğreneceklerine benim yazdığım güzide kitap
özetlerinden faidelensinler diye şey etmiyorum.
Ama şu kart zampara
hikâyemi anlatmadan da gitmek istemiyorum doğrusu. Bir taraftan da anlatmayayım
diyorum. İyiyiz böyle yani, gel git, git gel.
Tek bir cümle
yazacaktım aslında, onu yazmadığım gibi fazlasını tekellüm ettim kafamda, yazdım
bir de, lakin olmuyor böyle, beleş vermişler buraları, yaz babam yaz. Paralı
olaydı görürdüm bu kadar saçmalayabiliyor muyum.
Şu yandaki fotoğraf
var ya, onu da bir türlü kaldıramıyorum. O ayaklarını sallayan kız benim sanki.
Çok örtüşüyor benimle. Belki de bu yüzden kaldırmalıyım.
*
Şimdi bir de Telve hatun
kişisi selam yollamış, almadan gidersem ayıp olur, el mahkum yazıciim bu mimi.
Bu mimler hep egosantrik
şeyler aslında ama kimisi eğlenceli de. Virgülden önce gelen kelimelere bakıp
cümleyi tamamlayarak yapılıyormuş bu seferki.
Başlıyor,
başlıyor, iki film birden!
Elimden gelse, burnumdan da gelir.
Kendi kendimi kontrol
etmekte bir
kontrol kulesi kadar başarılıyım.
Beni en çok
kaygılandıran şey, Ajda Pekkan'ın sonsuza kadar yaşaması ve hâlâ estetik yaptırıp şarkı
söylemesi ihtimali
Hayatımın en kötü anı, Abidin'i öyle tek
başına bıraktığım andı.
-Abidin de kim sevgilim???
+Tanımazsın, senden
önceydi o.
Yalnızken sümkürürüm.
Nefret ettiğim aaa benim otobüs, koşarsam
yetişirim de bu ayakkabılarla mı, hah durak kalabalık, ben gelene kadar kalkmaz,
yavaşlayabilirim, anaaa, ne çabuk doldu, koş kızım, elini kolunu salla, dursana
öküz eshot mensubu, dur len iki adım kaldı görüyon işte! Tam burnumun önünde
kapıyı kapatır dallama, yüzüme baka baka.
İşimi, işini, işinizi,
işinize geleni yapıyorsunız değil mi sizi gidi faydacılar sizi, işinizi
bilirsiniz siz, siz var ya siz…
Kadınlar/erkekler, bu kesir bileşik
kesirdir tıpkı 7/3 gibi; kadın paydır, üsttedir
ve basit kesire çevirdiğinizde bile baştaki tam sayı olarak büyüklük
kadında kalacaktır. İmza: taze feminist
Hayat, kızkardeşimin ilkokul
öğretmenin adıdır. (Sesteş olarak Hayat: Tıpkı Borges'in dediği gibi, sonunda kendi yüzünü çizdiğin
bir labirenttir.)
Çocukken, bütün sorun burada
düğümleniyor zaten, bütün çabalarım hayatımın bu karanlık kesitini aydınlatmak
içün. Biliyorum aslında, kesin kafa üstü düşürdü beni valide sultan ben
bebekken. Yine de kurduğum Narda'nın
Çocukluğunu Aydınlatma ve Bugünkü Halini Düzeltme Vakfına bağışlarınızı
bekliyorum. İş Bankasının IBAN 20938393939 no'lu hesabına yatırabilirsiniz.
Başkalarının zayıf
tarafı
ince tarafıyla karıştırılmamalıdır. O hikâyeyi bilir misin; "Aferin be
ince yanı!" diye biten hikâyeyi?
Yalan söylemek günahtır çocuum. Ama iyi icra edildiğinde çok kazandıran
bir meslektir. Kıvırabilirsen günah olmaz, kazanç kapısı ne de olsa, Allah çalışanı
sever çocuum.
Her şey kötüye gittiği
zaman,
kötüye gitmiştir, geri dönmesini beklerim.
Geceleri benim ne yaptığımdan,
gece hayatımdan sana ne, sapık mısın nesin?
Başkalarına göre ben, yüzüme söylenenlere
göre, (ardımdan kıonuşanlar da var, hepsini gizli gizli dinliyom ben)
güzel (başkaları
söyleyene kadar güzel olduğumu bilmiyordum, bilmeseler söylemezlerdi herhalde),
akıllı (bundan artık emin değilim), çabuk öfkelenen (kesinkez eminim
doğruluğundan), inatçı keçi (nereden bu fikre kapıldılar bilmiyorum) büyük
burunlu (bu da yalan, beklentilerim yüksek benim o kadar) kısa boylu (bana göre
orta boyluyum, yüksek ökçeler ayrılmaz parçam oldular zira), uyuşukluk genleri burun
farkıyla baskın, (gen haritamı çizdirince dönücem buraya), süslü (süslü görmemişsiniz
siz oğlum) zevkli (amcama çekmişmişim). Daha sayıyim mi? Herkes benden
bahsediyor da bu aralar.
Kurtulmak istediğim
korkut. Bu adla sevgili mi olur ya!
Bazen düşünüyorum da düşünüyorum.
En çok utandığım şey, yeğenimin çitoslarını
o uyurken güpletmek, uyanınca da deden yedi demek. Yalan la, utanmıyorum ki.
Keşke ben değil, onun doğrusu
keşkek. Yenilir bir şeydir kendisi.
Anlamıyorum desem yalan olur,
anlamazlıktan geliyorum. Zira anlayan kadın yaramıyor size, illa anlayışsız
olacak. İstediği 15 bin liralık koltuk takımını almadınız mı çat diye atacak
nişan yüzüğünü.
Çok güzel tamamlamışsın Nardacım eline sağlık:)
YanıtlaSilReca ederim:)
Silajda pekkan hep yaşasın..:) umut veriyor insana..yaş almak sorun değil takma kafana mesajını veriyor ne güzel....
YanıtlaSilYa bi git arkadaş ! :) "sen ara sıcaktın" diye basbas bağırıyor hatun, almış cillop gibi oğlanları da :p Hem zaten Zeki Müren bunun müzik eğitimiyle ilgilenmeseydi bugün buralarda bile olmazdı :p
Sil:)) neyse ne. yaşlılığı yokeden örnek kadın o...kıskanma ne olur çalış senin de olur..:))
Silkaliteli yaşlanmak diyosun yani :p çok pis kıskanırım, hem o estetiklere para yetiştirmek için Ajda olmak lazım, 8-5 çalışmayla olmaz:)
Silhem bi kere sizin ad niye değişmiş öyle, Serkan değil miydi o, hım, ne iş:)
haklısın.. şakaydı o.:)
Silben de isme estetik uyguladım.:)
ben bir süre sonra herşeyden sıkılıyorum..mutlaka bi değişiklikler yapmam gerekiyor. :)
peki o zaman :)
SilDeğil mi ya, nerede o eski bloglar! :)
YanıtlaSilhiç unutmam bir gün yine blog gezisine çıkmıştım ... :p
Silİşte budur !! Mim nasıl olurmuş görsün alem..
YanıtlaSilİlk tamamlamayı okuduğum anda sesli sesli güldüm..Teşekkür ederim cevapladığınız için efendim..
Teveccühünüz efenim :)
SilBorges ne laf etmiş öyle ya? Vay arkadaş...
YanıtlaSilKoooca yazıdan da anladığım budur, evet. :)))
ya arkadaş sen de onca güzide lafımın içinde gidip (ç)almacı Borges'e mi takıldın :) Aslında bir yazarın hayatından bahsediyor bu sözlerinde ama ben genelledim:)
SilBenim vardır böyle değişik hallerim Narda, sizinle alakası yok efem. Yoksa yazı güzel yani, gençleri düşünmek güzel, yalan söylemenin günah olduğunu hatırlatmak güzel...
SilSorun sende değil, bende yani. :)
Bu arada benim gibi bilmeyenler için TDK onaylı tanım:
tekellüm: söyleme, konuşma
:)))
yav şimdiki nesil bi' acaip zaten :p
SilSen niye benim aksiliğimi ve huysuzluğumu taklit ediyorsun bakayım? Alenen intihal derler buna!
YanıtlaSildikkatli bak, burada aksilik yok, sevimli bir alaycılık var :p
Sil