CAZİBE İSTASYONU


Kitapçıdayken rastgele aldığım bir kitap Cazibe İstasyonu. Can yayınlarından çıkmış. Yazarın ismini duymuşumdur belki de diyorum.

Daha sonra, iç kapaktan yazarın 1970 Manisa Gördes doğumlu, ödüllü çalışmaları bulunan bir yazar ve bu kitabının en son yayınlanan öykü kitabı olduğunu öğreniyorum.

Akıcı bir dili  ve güzel bir anlatımı olmasına rağmen bu kitaptaki öyküler beni içine çekmedi.(Gerçi şu aralar tabir yerindeyse dayak zoruyla okuma yapıyorum...)

Daha sonra internette rastladığım bazı başka öykülerini ise daha güzel buldum.

Bu kitabı iki başlığa ayırmış Büke: Taşın Dediği , Tuhaf Su

Öykülerin kiminde biçimsel olarak farklı kurgular da yapılmış, hikayenin bir kısmının (diğer öykü kişisinin mesela) sayfanın bir tarafına çekilen çizgi ile ayrılması, akışın oradan devam etmesi gibi. Yahut aşağıdaki gibi.


Ben en çok M Tipi Kapalı, Ramazan ve Jeoloji, Düşen ve Düşünen Adamın Bir Günü öykülerini beğendim. Herkes Ana Kuzusu adlı öykü ise değindiği konu bakımından önemliydi: Dersim gibi zorunlu göçler neticesinde birbirlerinden ayrı kalmış iki kardeşin öyküsü…

İkinci bölümdeki öyküler ise birbirine bağlı, bilim kurgu yahut gelecek zaman tasavvuru görünümünde (kuraklık teması) ama katmanlı okumaya müsait güzel öykülerdi.  Özellikle giriş öyküsünü beğendim.

Sonuç itibariyle  iyi bir öykücüyle karşılaştığımı düşünüyorum.

Kitabın adı: Cazibe İstasyonu
Yazarı: Ahmet Büke
Yayınevi: Can
Basım yılı : 2012

12 yorum:

  1. İyi direnmişsin canım.
    Ben ne yazık ki sıkıldığım kitabı okumaya devam edemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunacak çok kitap olunca ekstradan böyle bir "okumama" şansımız oluyor :)Fena değildi ama daha çarpıcı bir şeyler lazım bana bu ara:)

      Sil
  2. Ne çok yeni yazar var adını duymadığım,okurum birileri alırsa:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. son kitapçı seferimde nisbeten yeni (70 ve sonrası doğumlu) yazarlara yoğunlaştım. Reklamını duyduğumuz, kalantor yayınevlerinden çıkan kitaplar. Okudukça yazarım. Daha sonra ise rastgele yayınevlerinden seçmeler yapmayı düşünüyorum, klasiklerin biteceği yok bari araya yenileri katalım dedim:)

      Birileri alacak olursa bundan önceki kitaplarından alsın, çünkü son zamanlarda kimi yayınevleri hemen her yıl kitap çıkarmaları için yazarlarını "yönlendiriyorlarmış" diye duydum:) Dolayısıyla biraz acele öyküler olabiliyor :)

      Sil
    2. Okuduğum kitapların çoğunu yakın çevremden alıp okuyorum, ben sadece onların almayacağı kitaplara para veriyorum demek istemiştim sadece:)

      Sil
    3. Çok şanslısınız o zaman, benim çevremde doğru dürüst okuyan yok. Ödünçleşmek bir yana karşılıklı yorumlaşamıyorum bile bu yüzden :( Bu blogu da o amaçla açtım aslında...

      Sil
  3. Aaa nasıl oldu da silmedin bu yazıyı.:P
    Hastayım senin şu adını daha önce duymamıştım demelerine.:)) Ahmet Büke'yi nassı duymazsın demiyecem haberin olsun.:P Genç kuşak (adam benimle yaşıt, kendimi neden yaşlı ilan edeyim? Genciz ulan işte!) öykücülerimizdendir. İnatla öykücüdür. Beğeneni de var, beğenmeyeni de ama, Cazibe İStasyonu bu sene öne çıkan öykü kitaplarından birisi olacak gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Niye hastasın ki, klasikleri okuyorum,diğerlerini erteliyorum diye bin defa izah etmiştim sana. Ki anca son 3 yıldır faal bir okuma devrindeyim.

      Usta dediysek lafın gelişi, gençsiniz tabii :)

      Diğer kitaplarını daha iyi diye tahmin ettim, içimden bir ses öyle dedi. Ama bu yıl piyasaya çıkanlar arasında sivrilir diyorsan olabilir,diğerlerini okumadım çünkü...Elimde bu yılkilerden Kerem Işık ve Mehmet Erte var. Murat Yalçın'ın ise ilklerinden : Kesik Havası. Bakıciiz.Amaaan, boş işler bunlar be, deli işi :p

      Sil
  4. Okumayı ertelemek başka şey, ismini "duymadım" demek başka şey. duymuşsundur, biliyorsundur ama okumamışsındır. annatabildim mi, yoksa ben de biliyorum klasiklerle haşır neşir olduğunu. Kerem Işığın Toplum Böceği ise elindeki, Sait Faik'i aldı. Çeviri yapıyor ve söyleşiler için bir numaralı hedefim şu anda.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duymuyorum annadın mı :) Daha bu yıl dergilere kitap reklamlarına bakıyom yavaştan, memleket öykücülüğü nereye gitmiş, gidiyor babından:)
      Kerem ışık'ı senden duymuştum mesela. Ve evet,elimdeki o böcüklü kitap :)

      Sil
    2. Derici sevdiği deriyi döver, biliyon dimi.:)) Hadi gari, dosya yok mu dosya?
      Öykülerde ironik, bolca fantastik ama alttan alta, ince incr akan Kafkaesk bir yapı var. Ha bi de gülmeyi seven, mütevazi yazar taifesindendir. Biz bol bol güldük denk geldiğimizde, espriden anlıyor.:P

      Sil
  5. Telli dosya mı, yarım kapak mı?

    Önce onun kitabını okuyayım o zaman.

    siz de gtalk filan yok mu usta?

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)