BİR GÜN TEK BAŞINA

60 yıldır bu ülkede hiç mi bir şey değişmez diye hayıflandım kitabı okurken.

Yazık bize, bu ülkeye... Alıntıları okurken ne demek istediğimi anlayacaksınız, aynı söylemler hatta aynı olaylar!

Yakın tarihimizden ne kadar kopuk olduğumuzu da anladım. Yoksa düşer miydik her on yılda bir aynı tongaya?

Çok kalın olmasına rağmen bir çırpıda okunan bir kitap.

Bir aşk hikayesi fonunda 1960 darbesine giden son bir yılı bir "komonis"in gözünden anlatan bir roman. 

Alıntılar:

Ne şiirler yazdık, ne söylevler çektik bir zamanlar.  Değişmeyen tek şey değişimektir de bu ülke niye değişmez? Ööööyle durur!  S.7

.

Kimse bir şey beklemez bu ülkede. Herkes kendi dümeninde, yoluna bakıyor.

.

Yıkılmadık yer bırakmıyorlar İstanbul'da. İstimlak, öç almak gibi bur şey halktan.

.

Ülkr yıkılıyor. Yıkılmaz. Peki kim yıkılıyor? Rasim'e göre ben, bana göre Rasim.

.

(Güzel günler) Biz meyhanelerde beklerken mi gelecek?

.

- Ne istiyorlar?

-Ankara'ya gidip öğreneceğiz. Bir tek imzanın fiyatı bile bazen öyle yüksrktir ki...

.

Yeni bütçe dolayısıyla istatistikleri karıştırıyorum bugünlerde. Sayılara bakıyorum. Tıpkı Osmanlının son günleri. Sığınmışlar düvel-i muazzamaya. Ağzının içine, eline bakıyorlar. Süründürmeye bayılıyor onlar da. Ne ondurur, ne güldürürler. Yüz yıla yakın car ki dönemselleşti bu. Tam böyle anlarda birilerinin ayranı kabarır. Duman ederler ortalığı. ... Vatan, millet derken bir bakarsınız eski hırsızlar yine yerlerini almış. Bir tür oyun. Tefeci- bezirgan, finans - kapital ortaklığının indi bindi oyunu. S. 122

.

Söylediklerini, ortaya koyduğu sayılarla açıklıyor, ülkenin, yardım adı altında nasıl çok az şey alıp pek çok şey ödediğini açıklamaya çalışıyordu.

...ya evlat, bizi yardımlabatırdılar.

.

M. Kemal komprador burjuvaziye vurdu. Pre-kapitalist tefeci bezirgân yapıyı değiştiremedi. Devletçiliğimiz, hangi iyi niyetle yapılmış olursa olsun bu zümrelerin egemenliğini pekiştirmekten, göbeklerinden bağlı oldukları finans kapitali semirtmekten başka işe yarayamazdı. İş Bankası grubunun gücü buradan geliyor....

.

Ülkede sınıf yok değil. Bizim aydınlarımız sırtını vermesini bilmez sınıfa...Dramıda bu. Toplumu sınıflar değiştirir, kişiler değil ki...Düşman kurnaz, okul kitaplarını bile hep tek başına aydının yiğitliklerine övgü ile doldurmuştur.

.

46'nın sendikacıları bunlar. O dokumacı çok işkence gördü...

.

Gördünüz mü yine tuttu aydın hastalığımız.

.

Meyhane devrimcileri...

.

Beceriksiz çırpınmalarla bir şeyler yapıyor görünmekten öte bir varlığı da yoktu aslında muhalefetin.

.

CHP'nin gensoruları Meclis'te kavgalarla...

. 

.

Allah belasını versin o muhalefetin. İktidardayken öyle pislettiler ki ülkeyi şimdi kendileri de geberip gidecek o pisliğin içinde.

.

Başka yol bilmiyorlar ki, ya o ya bu!(ya Paşa, ya demirkırat)

.

Alanlarda bilinçsiz, kara kalabalıkları da böyle duygusal söylevlerle kandırıyorlar.

.

- Halk partisi zamanında halk açlıktan kırılıyordu. S. 311 312.

.

Parça parça etmişler insanları, ustalıkla düşman etmişler.

.

Daha haklarını istemesini bilmiyorlar.

.

Geçen hafta iki gazeteci daha hüküm giydi Ankara'da...

.

Şantaj politikası: Amerika'ya karşıSSCB ile yakınlaşma hamleleri...

.

Askeri çiğniyor Amerikan yarbayı, ses çıkarmıyor Paşa.

.

Niye susarlar?....Bizde aydınlar böyledir, korkarlar. Söz gelimi Peyami Safa bal gibi  komünisttir, korkusundan tam karşıtı görünür.

.