*İnstagramda
sponsorlu içeriğe baktım: Özgür
B.,D.yayınları.
Her
zamanki
değersiz söz tantanalarından başka bir şey değil görseldeki alıntı.
Yani adamın yazdıkları. Duygusal bir takım ifadeler...İnsanlar buna prim
veriyorlar.
Dedim
ki bu insanlara ulaşmak zorunda mısın?
Hem
evet, hem hayır.
Pespayeliklere
izin vere vere geldiğimiz nokta bu.
H.E.Bates,
kitabında, "okurun da" seviyesinin ilerlemesi gerektiğinden bahsediyordu.
Bizde de okuru "biraz zorlamak" mı gerekiyor???
*
Kinsley firmasıyla anlaşmayı
bozmuşlar haberini okuyunca aklıma Emret
Bakanım gelmişti. Hani oradaki o kurnaz ve çıkarcı tip: Humprey. İşte öyle
biri çıkıp anlaşmayı yapmış ya da bozmuştur fialn diye hemen bir senaryo
kurdum. Sonra gugulladım, Humprey'i
oynayan: Nigel Howthorne. 1980-82 arası ve 84'de oynamış İngiltere'de. Emret
Başbakanım ise 86-88 imiş. Bizde hangi yıllarda gösterilmişti, 90'lar mutlaka.
Şimdi böyle bir dizi yayınlanabilir mi? Asla. Hey gidi Humprey. Ya şapşal
Bernard mıydı neydi? Her yer bu ikisiyle dolu değil mi?
*Vasco
de Gama ve Cabral, Hindistan'dan dönerler ve getirdikleri hazinelerle Kral Talihli Marvel, Avrupa'nın en
zengin karlı olur. S. Zweig,
Amerigo'dan. İşte zenginlik hep böyle bir şeydi, asla bilek gücüyle var olmadı
diye düşündüm.
*
Apple'ın son yıllardaki değer kaybı olan 430 milyar dolar, bütün Türkiye ekonomisinin yarısı kadarmış!!!
Demek ki bir tek Apple firması bizde olsa Türkiye'yi kurtarırmış! 4 Ocak 2019, Kaynak:
Bloomberg
* TEB Y atırımdan X Yüksel: 2019'da TT iyi
bir hikâye yazacak. Kullanmadığı
imkânlardan -fiber internet gibi- bahsediyor. 2 milyar (lira, dolar?) borcundan bahsediyor...
Sonuna
kadar dinliyorum ve vardığım şu sonucu not ediyorum hemen:
İşte
devlete götünü dayayan batıyor. Çünkü devletimiz götüstü yatan bir devlet. İşte
sonra da satalım kurtulalım diyorlar. İyi de kime satıyorsun? Ülkenin,
garibanın, yetimin hakkını koruyacak mertlikte birilerine değil (sanki özel
sektör şirketlerine insan kişiliği atfedebilirmişim gibi, peh), kapitalist
doğası gereği açgözlü, sadece kendi kârını düşünen (onun kârı ne hikmetse hiçbir zaman ülkenin kârı olmuyor) holdinglere filan satınca ülkemiz
kazanmıyor işte. Üstelik bir de vergilerinden düşüyor devlet. Gel n'olur benim şirketimi
al diyor neredeyse. Satıp kurtulmak mı, iyi ve verimli yönetmek, yönettirmek
mi? İşte bütün mesele bu demişti hz. Şekspir.
*Bayrağı
eline alan ortalığa düşüyor. Çingene yüzlü o genç erkekler. Ellerinde bayrak, yaşlıca
erkeklerin önüne atılıp el öpüyorlar. Asker mevlüdü için para topluyorlarmış!
İzmir'de de vardı bunlardan. Hep serseri tipler ne hikmetse!
H ha...karasinek kaç bacaklı diye gugılladım iyi mi? Altı bacaklıymış :) Okuyucu gelişmek istemiyorsa nasıl zorlayacaksın ki ? Okullarda not zoruyla okunan kitapların bile çıkarılmış özetleri var internette :)
YanıtlaSilBırakalım dağınık kalsın:)
Sil