MEZARDA DA RAHAT YOK*

Bahar gelmiş, ışık olmuş her yer, dükkanlar şıkırdıyor, esnaf tabureyi atmış dışarı, meşrebine göre çay,kahve,sigara, insanlar kemiklerini, kaslarını ısıtan güneşin verdiği hiç de plasebo olmayan kapsüllerle neşeli yürüyüşler yapıyor…


Kısaca hayat güzel be, dediğin günler gelmiş. Gönül yayların gevşemiş, dalgınlıkla çarpıştığın adama bile âşık olma potansiyeline sahipsin. Azıcık aşım, kaygısız başım diyerek ihtiyaçlarını minimize edip ölene kadar mutlu mesut yaşayabileceğini kurar vaziyettesin. Sardunyalar en bi' güzel renkleriyle açmışlar, balkonlarda, dükkan önlerindeki tarhlarda. Baktığın her göz ışıl ışıl bir mavi sanki…


Fakat…
Haberlerde ne var yahu demek, her şeyi bir anda alt üst edebilir.

Hasan Cemal'in köşesini kısa bir süre takip etmiştim. Önce bütün köşe yazarlarından, sonra da gazetelerden vazgeçmeden önce. Son yazısını da okumadım. Ama anlaşılan o yazıda, medyanın sermaye yapısından bahsedip yanlışı ortaya koymuş. Aklıma bir süre önce başladığım bir kitap geldi. Orada Choamsky, özelde Amerikan, ve genelde - küreselleşme yoluyla- dünyadaki medyanın nasıl tekelleştiğini ve gazete patronlarının sahibi oldukları diğer şirketlerin çıkarlarına  göre yayın yaptıklarını, dolayısıyla iktidarlarla içli dışlı olduklarını (isterse muhalif görünsün) açık açık gösteriyordu. Yani Hasan Cemal zaten dünyada olanı söylemiş.

**
B. İlçesi Belediyesinin 2012 faaliyet raporuna göre Hadise konseri için 162 bin lira vermiş belediye. Diğer ünlülerle birlikte 1 milyon 599 bin lira harcamış konserlere filan. Anahtarlık, kupa,broşür vb. eşantiyonlar içinse 1 milyon 350 bin lira harcanmış. Haberde yardıma muhtaçlar için harcadığı paranın 199 bin olduğu bildirilerek kıyaslama yapılmış.

Fazla lafa gerek yok aslında.

**
"MB başkanı Erdem Başçı'ya göre L. Amerika ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi borçlanarak ve cari açıkla büyüme sağlıklı değil. Kamunun bireysel emeklilik sistemini teşvik etmesiyle biriken sermaye ile büyüyen Singapur ise Başçı için güzel bir örnek. Başçı, vatandaşın aşırı borçlanmasını da doğru bulmuyor." Bu haberi okuyan bendeniz şöyle düşüncelere dalar hayıflanarak:

a. Yani Başçı, büyüme rakamlarımızın sanayi üretimi ile değil de cari açıkla olduğunu bir kez de kendi beyan etmiş oldu. Türkiye üretim yapmadıkça, istihdamı artırmadıkça büyüyemez, o yabancı kredi firmalarının artıları sadece kendi yatırım riskleri açısından bir şey ifade etmekte, maalesef biz vatandaşın iyiliğiyle bir ilgisi yok.

b. BES sistemi iyi ama sistemi tam kuramadınız, devletin % 25'lik desteği çekildiğinde ne olacak? Önemli olan vatandaşta tasarruf bilincinin oluşturulması. Bacak kadar çocuğunun cebine iphone, tablet pc koyan, 6 ayda bir  cep telefonu değiştiren bir vatandaş neyi tasarruf edecek o da benim için muamma.

c. "Vatandaş" diyerek nitelediğin zaten gariban, asgari ücretle kaç çocuk okutmaya çalışıyorlar haberin var mı? Borçlanmasın ne yapsın a densiz!

**
4. yargı paketi yasalaştı: Propaganda suçlarına "cebir ve şiddet" şartı getirilmiş. … Bu düzenlemeden tutuklu öğrenciler, gazeteciler ve sendikacıların yararlanabileceği belirtiliyor…

CHP'nin verdiği teklifin kabulüyle, ihaleye fesat karıştıran kişiye verilen "5 yıldan 12 yıla kadar" hapis cezası, "3 yıldan 7 yıla kadar"a indirildi. AKP ve CHP'nin ortak önergesiyle…

Narda demez mi (ağzındaki küfrü tutarak!) bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…
Sonra o üçüncü sayfa haberleri aklına gelir; Bir kadını , 20 bin lira dolandıran adama bin küsür lira para cezasını, onu da taksitle ceza! olarak veren hakimi, yasayı…
Tecavüzcüleri serbest bırakan yasaları, savcıları, karar veren hakimleri…
Şike davasında bükemediği eli öpeni…
Düşünür de düşünür, yasaların parası- nüfuzu olanlar ve olmayanlara göre ayrı ayrı işlediğini….

Paketle filan olacak iş değil bu anayasa baştan yapılmalı der, iyi de yasa ile bitmiyor, iş insan olmakta,  der ve karalara gark olur...
***
İsrail'in özür dilemesi ve barış süreci ise başlı başına bir derya…Belki yazarım fikirlerimi, bir ara…
**
P. Neruda'nın mezarı da zehirlendiği şüphesiyle açılıyomuş. Ne diyeyim, bazılarına mezarda da huzur yok J

Mart-Nisan 2013

* Taslaklarda kalmış bu  yazı, kalmasın!
         






2 yorum:

  1. Hah tam da böyle biz Türk'lere mezarda bile rahat olacağından şüpheliyim ben yani o derece :( Hele şu Beratcan vak'asına ne demeli :(( Yasalardan da onu koyanlardan ve uygulayanlardan da bu sistemden de nefret ediyorum. Nokta. Bi işe yarıyor mu? Yoo!...

    YanıtlaSil
  2. Yaramıyor, toplum, insanlar tek tek kendilerini değiştirene kadar da yaramayacak...

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)