COŞKUYLA ÖLMEK

Biliyordum.
Bu yüzden okumayı geciktirmiştim işte.
Kıskanacağımı biliyordum:)


Yazar ve bu kitabı için, önemsediğim edebi kişi ve dergilerce hep güzel şeyler söylenmişti. Sanırım kitabı çıkmadan önce bi' belgeselde de görmüştüm; zira kendisi sarayların birinde klasik saat tamirci çırağı idi. Bilmeyip merak edenler araştırsın, burada uzun uzun yazmayacağım.


Dört öykü var bu kitapta. Öyküleri tanımlamak için Post Öykü'nün cümlelerini alıntılayacağım doğrudan:  "Batılı formda, hikâyesi ve kurgusu ön planda öyküler yerine, belirlediğiniz bir karakterin zihnini ve hayata bakışını anlatan hikâyeler"


Ben bu röportajın henüz hepsini okumadım ama tamamı işte burada: http://postoyku.com/sule-gu%CC%88rbu%CC%88z-ile-soylesi/



Güzel bir Türkçe; birçok günümüz öykücüsünden daha zengin bir Türkçe'ye sahip olduğunu daha ilk öyküden anlıyorsunuz.

Dokunduğu noktalar, anlattığı kesitler.... İnsan'ı anlatıyor; "buralı" insanı, hayatı soran insanı...

Anlatamıycim yine, en iyisi siz okuyup bana anlatın fakat çizdiğim kimi yerleri fotoğrafladım,sırf sizin için, buyrun:)

Au revoir canlarım:)


Not: Fotoğrafların sonunda, yani yazıyı bitirince benim içün lütfen Barış Manço'dan ya da Mehmet Erdem'den Gibi Gibi'yi dinleyiniz. Link vermiyorum siz bulup dinleyin mutlaka gün içinde:)


Sonradan not: Valla buldum Mustafa yazını, http://rekursifdusunce.blogspot.com.tr/2014/09/sule-gurbuz-coskuyla-olmek.html
benim de yorumumu. Hakaketen ne sözüne sadık hatunum ben ya, neredeyse iki sene geçmiş okumak için:p




ELİ SIKI SAYILMAM... AMA

BU MEMLEKETİN ALİMİ...

BANA DERLER Kİ...


İNSANDAN KESİLEN UMUT, TANRIYA YAKLAŞTIRIYORDU.

AİLE, NE MANASIZ GAİLE

TÜRKİYE'DE "USTA" KİME DENİR?

ZAMANLA ANLARIZ :)

:)

İNSANIN BELGESELİ YAPILSA....

16 yorum:

  1. Çok etkileyici bir söyleşi. Galiab bu kitabı alacağım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Şule Gürbüz'ü tanımıyordum, söyleşisi çok ilgimi çekti, öyküsü de, tatlı da bir kadın resmine bakarak söylüyorum..teşekkürler tanıttığın için şimdi şöyleşiyi okumaya gidiyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Şule Gürbüz'ü duymuştum da hiç okumamıştım, gerçekten güzel, okumak isterim, röportajına da baktım, teşekkürler paylaştığın için:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Eren'ciğim, vazifemiz:))) Nacizane önerimdir bu öyküler.

      Sil
  4. Demek okudunuz. E, hoş geldiniz madem. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule Gürbüz okur ve severler arasına demek istedin galiba:)
      Bu arada

      Mustafaaaaa nasılsın:)))))

      Sil
    2. Tabii ki onu demek istedim. Başka ne olabilir? Çarpılırım sonra. :) Yaklaşık iki sene olmuştur sanırım, benim yazıma yazdığınız 'merak ettim bak şimdi' gibilerinden bir yorum vardı. Ona istinaden şey ettim ve evet, o gün bugündür okumanızı bekliyordum efem.

      Bu arada, iyi diyelim iyi olalım (ser veririm, sır vermem). :) Siz nasılsınız, özellikle babanız nasıl? Umarım sağlığına kavuşmuştur, daha iyidir.

      Hürmetler...

      Sil
    3. hah ha, demişimdir valla Mustafa. Bak ne kadar kaçmışım kitaptan :pp

      İyi düşünmenin gücüne inanıyorum artık ben. Sır vermene gerek yok, versen de çok sıkı tutarım, aklında bulunsun, birgün sır verip yük dağıtmak istersen :pp

      Babam aynı.Onun durumundaki hastalar için iyileşme beklenmiyor ne yazık ki...Teşekkür ederim. Sen de yazmaya başla artık, okuyacak blog kalmadı valla. Bir de senin yazıyı bulup link vermeli.

      Sil
    4. Ben bu aralar daha çok iyi düşünmenin güç olduğuna inanıyorum. İyi düşün iyi düşün diye kendimi görmezden gelmişim yıllardır. Yazamıyorum da artık, içimden gelmiyor. Hevesim kaçtı. Yazacak olsam çıkacak şeyi beğenmeyeceğim; kapkaranlık, leş gibi bir şey olacak çünkü. Neyse, vakti gelmemiş demek ki daha. Geçer geçer. :)

      Babanız için, nasıl demeli, üzüldüm demeyeceğim ama yanlış anlaşılacak belki. Nesi var bilmiyorum, acı çekmiyordur umarım. Dua edeceğiz tabii ki o halde. Bence bütün mesele vicdanın reddetmeyeceği şekilde 'ben elimden geleni yaptım' diyebilmek ve gerisinin olacağına varmasını beklemek. Yine bence siz hayırlı bir evlatsınız, babanız sizinle gurur duyuyordur ki bu da az şey değildir, değil mi?

      * Linki bulmuşsunuz. Kendime en yakın olduğum yazıydı o. Hala şaşarım nasıl cesaret etmişim de yazmışım diye.

      Sil
  5. Geçiyor, hepsi geçiyor...O geçiş süresi bizi bizden mi ediyor bizi biz mi yapiyor bilmiyorum ama sonuçta geçiyor:) Teşekkürler iyi dileklerin için. Yazını da bir kez daha okuyciim bu halde:)

    YanıtlaSil
  6. "Bir kişinin sahip olduğu ilham, kanatlarını başka birine ödünç veremez."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm, derin bir cümle.
      :)
      Kanatlarini vermese de ruzgari birçok başka uçuşa yardimci olur:)

      Sil
  7. Şule Gürbüz ile tanışmam Sevgili Mustafa'nın sayesinde bu kitabı ile oldu. Devamını getireceğim inşallah. iyi okumalar. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Ölümü görün yazın bir şeyler, üşenmeyin.
E, üşenmeyin dedik ya:)