"Okurun sorusu: Sanırım,
bu hayattan ancak kendi isteğiyle vazgeçebileceğini biliyordu Benjamin,
başkalarının kaderini belirlemesine tahammülü yoktu. Yoksa o yazıyı yazması
kaderin bir cilvesi miydi?.."
" Yayıncının bu
yazıya eşlik önerisi: AğustosYağmuru"
***
ERKEKLER
İkna etmek kısırdır.
MEMLEKET SAAT AYARI
Büyükler için, bitmiş eserlerden çok, ömürleri boyunca çalışmalarının izini taşıyan fragmanlar
ağırlık taşır. Çünkü ancak daha zayıf, daha dağınık olan kimse bir şeyi
bitirmekten kıyas kabul etmez bir sevinç duyar, hayat yeniden kendine
bağışlanmışçasına. Dâhiye her çeşit kesinti, ister kaderin ağır darbeleri,
ister masum bir uyku, atölyesinin durmak bilmeyen çalışması içinde
kendiliğinden gelir. Ve bu atölyeyi koruyan sınırları fragmanında çizer. "
Deha çalışkanlıktır."
BU YEŞİL SAHANIN
HALKIMIZCA KORUNMASI RİCA OLUNUR
Nedir, "çözülen"? Ömrün bütün soruları manzaramızı
kapatan bir ağaçlık gibi kalmaz mı geride? Ağaçları köklemek ya da hiç değilse
seyreltmek aklımıza bile gelmez, pek. Yürümeye devam ederiz, geride kalır
ağaçlık; uzaktan bakıldığında gerçi topluca görülebilir haldedir, ama
bulanıklaşmış, gölgelenmiş ve o ölçüde de esrarengiz bir yığına dönüşmüştür.
(…)
Ve geçip gidenlerden hiçbiri hayranın aşk ateşinin tam da
buralarda, kusurlu köşelerde, kınanacak yerlerde yuvalandığının farkına bile
varmaz.
PANAROMA
Her bir nesne sahibine damgasını vuruyor: çulsuzun biri veya
vurguncu olarak görünmekten başka seçeneği yok insanın. Çünkü gerçek lüks, içindeki zihinsel ve insan
canlısı unsurların belirleyici nitelik kazanmasıyla dikkati çekerken, burada
lüks mal olarak ortalığa yayılan şeyler öyle utanmazca bir bolluk sergiliyorlar
ki, zihinsel herhangi bir ışınımları olamıyor.
(…)
Bir toplum zaruret ve hırsın sonucu olarak günün birinde, tabiatın verdiklerini ancak
gasp edercesine alabilir hale gelecek kadar yozlaşmışsa, meyveleri pazara daha
iyi getirebilmek için hamken koparır ve her tabağı sırf doyabilmek için sonuna
kadar sıyırmadan edemez olmuşsa, toprağı fakirleşecek, ülkesi körü mahsul
verecektir.
NO. 13
1. Kitaplar ve fahişeler yatağa alınabilir.
2. Kitaplar ve fahişeler zamanı çapraza alır.
3. Kitaplara ve fahişelere bakan, dakikalarının çok kıymetli
olduğunu fark etmez. Gece üzerinde gündüz, gündüz üzerinde gece gibi
egemendirler.
5. Kitaplar ve fahişeler - her ikisinin de sırtlarından
geçinen ve onları sömüren, ezen, kendilerine özgü erkekleri vardır.
Kitaplarınki eleştirmenlerdir.
9. Kitaplar ve fahişeler sergilenirken sırtlarını çevirmeyi
severler.
13. Kitaplar ve fahişeler - birinde dipnotları, öbürünün
çorabında kâğıt paralar.
DUA DEĞİRMENİ
İradeyi canlı biçimde, ancak göz önünde tasarlanan görüntü
besler. Salt söz buna karşılık iradeyi ateşe verir ancak, sonra içten içe yanıp
tütmek üzere. (…)
ESKİ HARİTA
Bir aşkta çoğu insan ebedî yurdunu arar. Ama başkaları, çok
azı, ebedî yolculuğu. Bu sonuncular aşkta toprak anayla temasa gelmekten korkan
melankoliklerdir. Sıla hasretini onlardan uzak tutacak kişiyi ararlar. O kişiye
sadık kalırlar. (…)
PULCU
Uzun zaman açılmadan kalmış mektuplara, kötü bir
saldırganlık siner. (…)
TUHAFİYE
Bütün insanları besleyen Tanrı'dır, yetersiz besleyen ise
devlettir.
sondan ikinci PULCU'ya takıldım ben yonca;
YanıtlaSil"uzun zaman açılmadan kalmış mektuplara, kötü bir saldırganlık siner"
peki ya gönderilmemiş onlarca mektuba? diye sorasım gelir de soramam.
ama işte olur öyle arada ya gönderemezsin ya açamazsın mektupları. hep bir şeyler girer araya!
neyse ki şarkılar var hala!
evet....
Sondan üçüncü ya da beşinci Pulcu yok ki zaten:)
SilSizi bilmem ama ben göndermediğim mektupları ne göndereceğim, ne de bizzat kendim götüreceğim. Buralarda bir yerlerde lafını etmiştim, tükürdüğümü yalamam, "nalet" gururumdan gidip de sormam bile:))
şarkılar...elbette... ama müzik zevklerimiz uyuşmuyor sanırsam, olsun,herkesin şarkısı kendine:))
bu yeşil sahanın halkımızca korunması rica olunur adlı yazı Benjamin Walter'ın hangi yazı ya da kitabından alıntı acaba?
YanıtlaSilYKY basımı Tek Yön adlı kitaptan bu alıntılar.
Silkadının aksaklıkları ve kusurları üzerine arşivinizde herhangi başka bir yazı vs. var mı?
Silya da önerebiliceğiniz bir kaynak?
Ahmet Bey,
Silkadınların en büyük kusuru hala erkeklere inanıyor ve güveniyor olmaları. bir de onları doğurmaları. Başka kusurları yoktur.
Ahmet Bey,
Silkadınların en büyük kusuru hala erkeklere inanıyor ve güveniyor olmaları. bir de onları doğurmaları. Başka kusurları yoktur.