"Bu iki tecavüzcü ve işkencecinin bu kadar pervasızlıkla savunulmasında metin kaçan’a leman çevresi, alp buğdaycı'ya da murathan mungan tarafından örtülen zırhın büyük etkisi oldu.
nitekim bu olayın müsebbibi olduğu tek “edebiyat eseri” fındık sekiz değil. murathan mungan da daha sonra –bu olayın ortaya çıkmasının sorumlusu gördüğü için- beni ve bir başka feminist arkadaşımı, başka karalamak istediği kadınlarla birlikte alaya aldığı bir roman yazdı. metis yayınları bu romanı yayınlamanın onuruyla yetinmedi, bir kopyasını o arkadaşıma gönderdi, o da “ticaretinize katkım olsun” yazılı bir notla romanı geri postaladı."
Ama öncesinde bu yazı: Mutlaka okunacak:
( Eylülde yayınlayamadığım yazı/not)
Nasıl sinir oluyorum anlatamam, beş para etmez tacizciler, ahlaksızları "sanatçı" diye koruyorlar. Woody Allen şerefsizini çok iyi biliyorum, hatta rahmetli Sinatra'nın eski eşi olduğundan adam sağlığında "dizlerine sıktırayım mı?" dediği söyleniyor, tam pislik. Yıllarca Yılmaz Güney gibi karısını arabayla ezen, başına bardak koyup silahla ateş eden, bir atı film çekimi uğruna silahla öldüren psikopatı da "sanatçı" diye toz kondurmadılar, katilliği ayrı. En ama en tiksindiğim de içinin sapıklığı, kötülüğü suratına da yansıyan Ahmet Altan iblisi. Ensest savunucusu pislik, herkese sanatçı demiyorum o yüzden. Sanatçı deyince Leonardo da Vinci, İdil Biret, Filiz Akın, Elizabeth Taylor gibi insanlar aklıma geliyor, öyle önüne gelen manken sanatçı! Sunucu sanatçı, kıçını başını affedersin açan sanatçı, etini teşhir eden sanatçı, Seda Sayan sanatçı! Hülya Avşar sanatçı! Sanatçı için kriterler olmalı, bu kriterlerin en başında da sapık olmamak, tacizci olmamak yer almalı. Velhasıl Nagihancığım açtırma kutuyu, söyletme kötüyü oldum. Çok hassasım ben bu konuda. Piyanist birisi sanatçıdır benim gözümde, her konser piyanisti sanatçıdır mesela benim gözümde ama ahlaksızlığını görürsem sanatçı diye başımda taşımayı bırakırım. Haksız mıyım?
YanıtlaSilEline sağlık.
Postmodern denilen dönemdeyiz, sanat diye bir şey yok artık:)
SilHerkesin her şey olabildiği zaman. Fakat bu her şey belirsiz artık. Kriter yok. Suç işlemek başka aykırı olmak başka bence de. Yani suç derken başka bir insana zarar vermekten bahsediyorum.
Linkleri okudum, düşündüm ve ben yine de "snat eseri" ile sanatçının kendisinin karıştırılmadan değerlendirilmesi taraftarıyım. Sonuçta her meslekte olduğu gibi hatta belki bir tık daha fazla sanat camiasında da kişilik problemleri, şiddet eğilimi ya da akıl hastalıkları da olabilir, bu yazılan esere olan bakışı bence etkilememelidir. Onu yazan kişi sadece bir medyum çünkü, kendini anlatmıyor.
YanıtlaSilHa tabii ki kişiliği eserlerinden öne çıkanlar da var ama ya eser zaten dayanak bulacak türde değildir, sansasyonla öne çıkarmak "satmak" ister ya da zamanında iyi eserler verip artık "durma noktası"nı kaçırmış olan ve bunu kabullenemeyenler vardır, yine kişilik öne çıkar. O zaman yapacak bir şey yok malesef sosyal medya ya da magazin basınını takip ettiğimiz sürece maruz kalıyoruz. Yaşayan kişilerin ya da külliyatını bitirmediğim kişilerin ayrıntılı biyografisini okumamayı da bu nedenle seçiyorum ben, esere bakışım etkilenmesin diye.
Bu konuda diğer yorumları merak ediyorum, takibe aldım izninizle.
Pınar Kür bir söyleşisinde biz yazarlar da insanız, tabii ki süfli yanlarımiz olacak demişti. Hatta kafadan çatlak olmayanlar iyi yazar- sanatçı olamaz bile derler. Benim de asıl vurgulamak istediğim sanatçının ceza krsbeden suçlarının sırf sanatçı diye örtbas edilmesi, kol kırılır yen içinde kalır hesabına ait olduğu "kanonca" korunması. Yoksa sanat aykırılık ister illa ki. Linklere tekrar bakayım,orada sanatını da yerme söz konusu muydu, yine de benim takıldığım nokta bu dediğim.
SilSanatçı, oyuncu, sporcu gibi göz önünde olan insanların yaptıklarını sıradan insanlar yapınca ceza alıyorlarsa bunlar da almalı. Onların ayrıcalıklı olması büyük haksızlık.
YanıtlaSilTam da buydu aradığım kelime: ayrıcalık. ayrıcalıklı olmaları
YanıtlaSilçok korkunç gerçekten,diyecek söz bulamıyorum...eline sağlık Narda'cım...
YanıtlaSil:)
Sil